"Kadınların yumruğa bedel başka bir kuvvetleri var: Kalpleri... Eğer kalplerinde kâfi derecede kuvvet, metanet, kadr ü şerefin muhafazasına azmeden bir salabet varsa, işte bu da onların yumruğudur."
"Kadınların yumrukları yok.O;tutulup burkulacak,kırılıp atılıverecek bir oyuncaktan ibarettir.Fakat kadınların yumruğa bedel başka bir kuvvetleri var:Kalpleri.Eğer kalplerinde kâfi derecede kuvvet,metanet,kadr ü şerefin muhafazasına azmeden bir salabet varsa işte bu da onların yumruğudur."
Türk tiyatrosunda Türk kadınının oyuncu olarak sahneye çıkması için 1920 yılını beklemek gerekmiştir. Geleneksel Türk Tiyatrosu bu kadın oyuncu sorununu, oyunun kadın kişilerini erkeklere oynatarak çözmüştür. Tanzimat'tan sonra hayatımıza giren Batılı anlamda tiyatro oyunlarında ise kadın kişileri özellikle Ermeni veya farklı etnik kökenlerden olan Hristiyan kadınlar oynamıştır. Oyunculuk anlamında başarılı olsalar da gayrimüslim kadın oyuncuların aksanlı Türkçeleri, özellikle kişileri Türk kadını olan yerli oyunlarda seyircinin özdeşlik kurmasında sorunlar yaratmaktadır.
Bu dönemde, Afife Jale, ilk kez bir Türk kadını olarak sahneye adım atmıştır.
Yazar, sahneye çıkmasından ötürü ağır ithamlarla karşılaşır. Okulun öğrencileri tarafından düzenlenen oyunlarda rol almasından dolayı dinsizlikle suçlanır. Böylesi suçlamalara maruz kalan Halid Ziya, yine de tiyatro tutkusundan vazgeçmez.
Yazar, Kâbus’ta kadın karakterleri; güçlü, ayakları yere basan, erkeklerle aynı haklara sahip olmak isteyen, birey olma bilincinde kişiler olarak kurgulamıştır. Bu bakış açısı, aynı zamanda Türk toplumunun yeniden yapılanacağını müjdeler. Realizmin etkisiyle güçlü kadın ve erkek karakterler yaratan yazar, toplumsal yaşamın bu iki cinsin eşit katılımıyla çok daha güzel olacağının farkındadır. Nitekim 1918’de yayımladığı Kabûs’ta ileri görüşlülükle kadın gücünü idrak etmiş ve kadının toplumsal yaşamda var olması için meslekleşmesi gerektiğini vurgulamıştır. I. Dünya Savaşı ve öncesindeki savaşlar, erkek nüfusunun azlığı, kadının geçim derdi vb. sebepler, elbette bu “meslekleşme” düşüncesinin oluşmasında etkili olmuştur.
༄ Hafize Şahin
KâbusHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 202150 okunma