Kader Kurbanı

Osman Kılıç

Kader Kurbanı Sözleri ve Alıntıları

Kader Kurbanı sözleri ve alıntılarını, Kader Kurbanı kitap alıntılarını, Kader Kurbanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yok musun ey İlahî adalet? Dün dağdan inmiş bir yabani, bugün bu süper lüks eşyalarla döşenmiş odanın rahatlığı içerisinde bana, hürriyetin kutsallığından bahsediyor. Hürriyetimi elimden almış, ama yine de dünyada ezilenlerin haklarını korumak için idareyi ele aldıklarından ve insanlar arasında eşitliği gerçekleştirmeye çalıştıklarından dem vurabiliyordu.
Bu davalarda iddia makamındaki Başsavcı Vişinski'in şu sözleri hatırıma geldi: "Hâkim yoldaşlar, ortada hiçbir delilin bulunmaması, sanıkların birer casus olduklarını gösteren en büyük delildir. Zira kendileri o kadar ustaca bir casusluk yapmışlar ki, işledikleri suça dair ortada hiçbir delil bırakmamışlar."
Reklam
"Söyledikleriniz doğrudur. Vazife hakikaten çok ağır. Lakin bu mili bir ödevdir. Durum ne kadar nazik olursa olsun, bir Türk'ün gidip isteklerimizi ileri sürmesi ve müdafaa etmesi gerekmektedir. Tehlikenin büyüklüğü ve dehşetine rağmen, Türk halkının hayatî meseleleri tartışılırken, Türk çocuklarının alın yazısı tayin edilirken, tek bir Türk çıkıp; 'Hayır, bunu yapamazsınız' demezse, bu millî bir zillet ve hüsrandır. Bu bir felaket olur. Esasen kendi hayat ve hukukunu müdafaadan aciz bir milletin zaten hayat hakkı yoktur. Koşuyolu'ndaki abideyi görüyor musun?Ne yazıyor o kitabede? "Svobodata, İska Karacata" ( Yani hürriyet için kurban gerekir)
... yukarıdan verilen direktifler üzerine okullarda, fabrikalarda, bütün kamu kuruluşlarında toplantılar yapılıyor ve hükümet merkezine çekilen telgraflarda, vatan hainin insafsızca cezalandırılması isteniyordu. Her şey millet adına yapılıyordu. Ah şu millet.. Onun adına neler yapılmamıştı ki.. Halk Mahkemesi kurulur, yüz binlerce insan asılır, hep millet adına..
Komünistler, Bulgaristan'da bize yeryüzünde sömürü yok etmek için yola çıktıklarını söylerler. Derler ki, "insanın, insan tarafından sömürülmesini yok edeceğiz! Sınıfsız bir toplum kuracağız. Dünyada haksızlığı, zulmü ortadan kaldıracağız. Emeğin hakkını vereceğiz. Alın terini değerlendireceğiz, insanlar eşit olacak. Milletler arasında fark bulunmayacak..." Daha neler, neler... Heyhat! Keşke doğru olsaydı!.. Sınıfsız bir toplum meydana getirmek şöyle dursun, ilkel insan yığınlarında, Roma İmparatorluğu'nun karanlık devirlerinde bile, bir eşine rastlanmayan zalim ve müstebitler çıkarıp Bulgaristan'da başımıza dert ettiler. Nazilere rahmet okutturdular.
Aynı hadiseler, aynı dertlerden ders ve ibret alınsa, tarih hiç tekerrür eder miydi?