Kadın, İslam ve Sinema

Gönül Dönmez Colin

Öne Çıkan Kadın, İslam ve Sinema Gönderileri

Öne Çıkan Kadın, İslam ve Sinema kitaplarını, öne çıkan Kadın, İslam ve Sinema sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kadın, İslam ve Sinema yazarlarını, öne çıkan Kadın, İslam ve Sinema yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Muhsin Ertuğrul, ünlü kadın yazar Halide Edip Adıvar'ın vatansever bir kadının Kurtuluş Savaşı esnasında verdiği mücadeleyi konu alan otobiyografik romanı Ateşten Gömlek'i sinemaya uyarlamak istediğini söylediğinde, Adıvar, kadın karakterlerin Türk kadınları tarafından canlandırılmasının üzerinde durmuştu. Bunun için başrol oyuncusu Bediha Muvahhid'in kocasından izin alınması gerekmiş ve sonuçta Ateşten Gömlek Müslüman kadınların rol aldığı ilk Türk filmi olmuştu.
According to the memoirs of a cinema owner, Kemal Atatürk was not happy when he noticed that the Ankara theatre where he went to see a film was filled with men while the large crowd of women who cheered him outside was barred from entering. He ordered his aide to let in all women. The film could not start because of the long applause from the women, and that is how the first non-segregated film was watched, in the presence of the leader himself.
Reklam
Genellikle kadınlar, 'görülecek' karakterler olarak sunuluyorlar. 'Gören' kadınlar hakkında çok az film yapılıyor.
Sayfa 123Kitabı okudu
Devrim sonrası Iran sineması Batı'da çocuk kahramanların rol aldığı köy filmleriyle ünlü olmuştur. Çok büyük ölçüde alegorik olan bu hikayelerin çoğunda, çocuk kahraman (genellikle erkektir) insani değerlere ulaşmak için birçok engeli aşmak durumunda kalır. Kadınlar uzun planlarda, çoğu zaman pasif veya ikincil roldedirler
Sayfa 100Kitabı okudu
Metin Erksan'ın Şoför Nebahat (1959-1960) filmi öylesine ilgi gördü ki, çok geçmeden devamı da çekildi. Bu kadınların beyazperdede erkekçe dövüşmesi, ama evde kadın gibi davranarak erkeğiyle sevişmesi, mutfakta iyi bir eş olması ve çocuk yapması bekleniyordu. Kadınları erkeklerle eşit görmeyen bir toplumsal yapıda bu tip filmler, şizofren karakterler ve/veya yanlış imgeler yaratarak kadınların içinde bulunduğu durumu daha da kötüleştirmiştir. Aynı zamanda bu filmler, kadınların yalnızca erkek gibi davrandıkları sürece kahraman olabileceği şeklindeki yerleşmiş tavrı da olumlamıştır.
Penahi, filmin sergilediği açmazları İran toplumu ya da ataerkil rejim ve gelenekler altında yaşayan kadınlarının durumlarıyla sınırlamak istemez. "Herkes bir dairede yaşıyor," diye ısrar eder, "bunun sebepleri ekonomik, siyasal, kültürel ya da ailevi olabilir. Ben filmlerimde bütün suçu kadın, erkek, polis ya da asker, tek bir kişiye yüklemekten kaçınıyorum. Herkes, içinde yaratılıştan iyilik taşıyan birer insandır. Sorunları doğuran, toplumsal farklılıklardır."
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.