Kadın Roman Kahramanları

Aziz Şeker

Kadın Roman Kahramanları Posts

You can find Kadın Roman Kahramanları books, Kadın Roman Kahramanları quotes and quotes, Kadın Roman Kahramanları authors, Kadın Roman Kahramanları reviews and reviews on 1000Kitap.
"Kant, Schopenhauer gibi felsefecilerde ataerkil ön yargıya rastlanır. Daha genel bakıldığında nitekim felsefi söylemin kadınlara ilişkin baskıcı temsilleri, metaforları ve imgeleri, cinsiyetçi ve ataerkil iktidar ilişkileri dışında olmadıkları gibi, bu ilişkileri yeniden kurmaya ve pekiştirmeye hizmet ederler. Zaten, birçok filozofun kadınları küçümseyen, aşağılayan sözleri o kadar fütursuzca söyleyebilmeleri de, içinde bulundukları "sorgulamasız" iktidar konumu sayesinde mümkün olur "
"edebiyat yapıtlarına bakıldığında, yalnızca gerçek yaşamda değil romanlarda, şiirlerde, oyunlarda kadının aşağılandığı, horlandığı ve böylece ataerkil düzenin bu yoldan da desteklenip sürdürüldüğü görülür. Onun için feminist eleştiri, edebiyat yapıtlarında kadına karşı bu tutumu ortaya koymak amacıyla başladı, ama kısa zamanda başka sorunlara da yöneldi. Feminist eleştirmenler, okur olarak ve de yazar olarak kadına yönelik yaklaşımlardan hareket ettiler. Okur olarak kadına yönelik eleştiri yönteminin amaçladığı, erkek yazarların yapıtlarına kadın okur gözüyle bakarak bu yapıtlarda sergilenen cinsel ideolojiyi, kadın imgelerini, klişe kadın tiplerini saptamak ve bunların feminist açıdan yorumunu ve eleştirisini yapmaktır."
Reklam
"Eski Çağ Atina'sında yani Yunan'da öz- egemenlik kavramı yalnızca özgür Yunan erkeği içindi. Kadınlar, site-devlet toplumunun doğal düzeninde özgür erkeklere bağımlı görülürdü. Kadınlara aşağı sınıf üyesi etiketinin yapıştırılmasından dolayı, kişinin doğru bir törel ilişki içerisinde olmasını öneren öz-egemenlik söylemi, erkekleri kapsamına almıştır."
"Özellikle Yunan yaradılış mitlerinde dünyanın sadece erkeklerden oluştuğu bir altın çağın ardından , kadınlar bir cezalandırma biçimi olarak yaratılmışlardır."
"Orta Çağ'da en önemli merci sayılan engizisyonun oluşumunu sağlayan kiliseler, tamamen kendi çıkarlarını korumak için her türlü yetkiyi elinde bulundururlardı. Zengin toprak sahibi dul kadınların mallarını tasarruf edebilmek için onları gerektiğinde büyücülükle suçlayıp onlara çeşitli işkenceler yapıyorlardı. Baskı ve işkence altında birçok kadına büyücülük yaptığını itiraf ettirmiş, sonunda vahşice öldürmüşlerdir. Ataerkil düzenin kurallarına karşı gelen bu kadınlar, onların düşüncesine göre şeytanla işbirliği yapmış olarak algılatılmışlardı."
"Kadınların algılanışı yalnızca bununla sınırlı olmamıştır. Örneğin 12. yüzyılda başlayıp 15. yüzyılda doruğa ulaşan ve 18. yüzyılda varlığını sürdüren büyücü avı kuşkusuz Orta Çağ'daki en büyük kadın katliamlarından biri olmuştur. Orta Çağ'ın sosyal hareketlerinin çekirdeğini oluşturan din ve kilise anaerkil toplumsal yapıyı yıkabilmek için sürekli büyük çabalar harcamıştır."
Reklam
"Kısaca insan kadın doğmaz: sonradan olur. İnsan dişisinin toplum içerisindeki görünüşünü belirleyen biyolojik, ruhsal ve iktisadi bir yazgı yoktur; erkekle kadınsı erkek denen iğdiş edilmiş cins arasındaki bu ürünü yaratan uygarlığın tümüdür"
"Yunan mitolojisindeyse kadın "Pandora Efsanesi" ile dünyaya kötülüğü ve felaketi getiren bir varlık gibi gösterilir. Ancak bu geri kalmışlık hiçbir zaman tek tanrılı dinlerde olduğu kadar kesin bir teslimiyete dönüşmemiştir."
"sosyolojik temelde ataerkil aile yapısı özellikle çekirdek aile modeliyle modern kapitalist toplumda 'sıcak yuva' olduğu iddiasıyla bireyin toplum içinde ait olduğu en küçük "kutsal" birimi oluşturmuştur. Oysa feminist düşünce, ataerkil aile yapısının kadınlar açısından ne kadar korunaksız, ne kadar tekinsiz, ne kadar korkutucu bir hapishane olduğunu birçok alanda akademik ve pratikte kanıtlamış durumdadır. İşte bunun sonuçlarının sosyal dökümünün yapıldığı edebi metinler, feminist edebiyat eleştirmenlerinin yanı sıra roman sosyolojisine ilgi duyanların çalışma alanına girmiştir."
"roman karakterlerindeki özellikler bir sosyal karakter olarak bir başka coğrafyanın insanının sosyal karakter özellikleriyle, yaşadıkları sorunlar ve sorunlarla mücadele stratejilerinin benzerliği noktasında madalyonun aynı yüzünde buluşabiliyorsa, bu insan psikolojisinin ve sosyal yapısının evrenselliğini gösterir. Bu nedenle insan evrensel bir varlık olduğu kadar insanlığı ilgilendiren sosyal sorunlar da evrenseldir, diyebiliriz. "
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.