Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kadın ve Erkek İlişkilerinin Psikolojisi

Mustafa Topkara

Kadın ve Erkek İlişkilerinin Psikolojisi Gönderileri

Kadın ve Erkek İlişkilerinin Psikolojisi kitaplarını, Kadın ve Erkek İlişkilerinin Psikolojisi sözleri ve alıntılarını, Kadın ve Erkek İlişkilerinin Psikolojisi yazarlarını, Kadın ve Erkek İlişkilerinin Psikolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevgiyi kendi hisleri üzerinden algılayanlar karşısındakini yargılamazlar, suçlamazlar. Anlamaya çalışırlar. İnanmayı bekleyenlerse karşısındakinin davranışlarını takip eder, her kırılmada karşısındakinin kendisini sevmediğini düşünür. Bu düşünce kendilerine de, ilişkilerine de büyük zarar verir.
Karşımızdakine güvensizliğimizin temelinde, kendimize olan güvensizliğimiz yatmaktadır. Yalnızlık, terk edilmişlik, kendini eksik, yetersiz hissetmek gibi daha pek çok olumsuz duyguyla baş edemeyen kişi, kendine bu duyguları hissettirmeyecek birisiyle ilişki yaşar. Bu beklentide karşısındakine ne hissettiğinin bir önemi yoktur. Zihni, duyguları, karşısındakinin kendisini gerçekten sevip sevmediğine odaklanmıştır. Sevgiye inanılmaz, sevgi hissedilir.
Reklam
Duygularımızı tanımadığımızda, tanımaktan kaçındığımızda duygularımızı değil de, yaşadıklarımızı anlatırız.
cinsellik; kadında, güvenmediği sürece bastıracağı bir davranışken , erkekte özgüvenini tamamlama aracıdır.
Kişiler kendi kişilik yapılarındaki değersizlik, kendine güvensizlik gibi kişisel sorunlarını cinsel işlevle ilgili soruna döndürürler. Asıl sorun kişilik yapısındadır ve kişi kendini değerli hissetmek ya da değersiz hissetmekten kaçınmak için cinsel kimliğini kullanır, bunun farkında bile olmaz. Cinsel ilişki sırasındaki kendini yetersiz bulma, kendini değerli hissetme arayışının bir kişilik sorunu olduğunu, bu sorunun cinsellikle ilgili bir problem olmadığını görmek gerek.
Karşımızdakine "Ben şu davranışından rahatsızım. " demek yerine "Sen kadınsın/ erkeksin böyle davranmalısın. " demek, kendi duygularımızı değil de kültürel değerleri öne çıkartmak, kendimizi duygularımız üzerinden değil de kültürel kimlikler üzerinden ifade etmek, içten içe kendimizi değersiz hissetmemize neden olur. Böyle durumda, talebimiz karşılansa da, biz olduğumuz için değil de kültürel kimliklerden dolayı karşılandığı için, kendimizin gerçekten önemsenip önemsenmediğini göremeyiz. Bu durum hem ilişkinin derinleşmesini, hem de kendilerini ilişkide değerli hissetmelerini engeller.
Reklam
zihnimizdeki karşı cins algısından, o algıyla ilgili ön yargılarımızdan olabildiğince kendimizi uzaklaştırmamız, karşı cinsle iletişimimizi iki insan arasındaki iletişim üzerine oturtmamız gerekir.
İlişkilerde doğrular değil, duygular vardır. Herkesin kendine göre doğruları, yargıları vardır. Bir terapist bile olsak, hepimiz kendi sübjektifliğimizden yola çıkarak yorumlar yaparız.
İlişkiden gerçek anlamda haz alabilmek için , ihtiyaçlarımızla değil, ilişkinin bize verdiği mutlulukla bağlanmamız gerekir. Bizim birine bağlanmaya çalışmamız yerine, karşımızdakinin verdiği değerle bizi ilişkiye bağlaması gerekir.
Biz kendi başımıza mutlu olmayı beceremiyorsak, başka birinin varlığıyla mutlu olamayız.
142 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.