Kadın ve Kurmaca
Virginia WoolfKadın ve Kurmaca Gönderileri
Kadın ve Kurmaca kitaplarını, Kadın ve Kurmaca sözleri ve alıntılarını, Kadın ve Kurmaca yazarlarını, Kadın ve Kurmaca yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu dünyada mizahtan ve içgörüden eser yoktur, her bireyin kendine özgü nedenlerle katıldığı kin ve garez duyguları vardır.
George Eliot
“Etkileme gücümüze saygı duymalıyız. Başkalarının hayatımızı ne kadar etkilediğini biliyoruz, o zaman bizim de başkaları üzerinde etkimiz olacağını unutmamalı.”
Ölüm karşısında da böyledir. Ne dünyanın ne cehennemin yıkabileceği bir huzur var bence orada, yaşamın zaman kavramıyla sınırlanmadığı, aşkın ve sevginin aşırı yoğun ve içten yaşandığı uçsuz bucaksızlığın ve gölgesizliğin güveni ve huzuru.
Bize de böyle olmaz mı? Sinirden midemize kramp girse de garez, alçaklık ve ahmaklık dolu dünyayı biraz olsun değiştirme arzusuyla yanıp tutuşsak da buna gücümüz yetmez.
En yüce idealler yalnızca bir savaş alanında yeşermez, ücra bir şapka fabrikasında da yeşerebilir, tuhaf gelse de bu insan ruhunun esaretten kaçma gücünün, kırlarda ya da uzakta tepelerden doğan güneşle kurduğu bağın eseridir.
İnsan doğası özünde öyle sağlamdı ki en kırılgan yaşlarda yaralar alsa da yıkılmıyordu.
Yolumuz görünüşte açık -bir kadının doktor, avukat, kamu görevlisi olmasını engelleyen bir şey yok- ama bana göre kadının önüne dikilen birçok görünmez hayalet ve engel var.
Ama “kendisi olmak” ne demektir? Yani kadın nedir? İnanın ben bilmiyorum. Sizin de bildiğinizi sanmıyorum. Bir kadının bunu sanatın herhangi bir dalında veya beceri sergilenen herhangi bir meslekte başarılı olana kadar da öğrenebileceğini sanmıyorum.
Kalemim sayfaya değdiği an kendime ait bir aklım olmadan, insan ilişkileri, ahlâk ve cinsiyet üzerine samimi düşüncelerimi ifade edemeden roman bile eleştiremeyeceğimi anlamıştım. Bu saydıklarım kadınların özgürce ulu orta görüş bildiremeyeceği konulardır; kadın dediğin başarılı olmak istiyorsa kendini beğendirmeli; uzlaşmacı olmalı, daha açık söylersek, yalana başvurmalıdır.
Kadınlar gelecekte sayıca çok daha az ama nitelik olarak çok daha iyi romanlar yazacaklar; yalnız roman değil, şiir, eleştiri ve tarih de yazacaklar. Ama bunun için belli ki kadınların yıllardır onlardan esirgenenlere -boş zaman, para ve bir de kendilerine ait bir odaya- kavuşacağı o görkemli altın çağı beklemek gerekecek.
Bir kadının günlük yaşamından geriye elle tutulur bir şey kalmaz. Pişirdiği yemek yenir biter; büyüttüğü çocuklar hayata atılır. Burada kritik nokta nedir? Romancı odağını nereye kuracaktır? Bunu söylemek zor. Kadın yaşamı şaşılacak kadar anonimdir.
Gelenek erkeklerin hâkimiyetindedir, yaşamı yönlendiren değerler düzenini onlar kurar…
Öfkeye kapılmamak çok büyük bir irade ve sağduyu işidir.