Bu zamana kadar Stefan zweig kitaplarını çok severek okudum. Fakat bu kitapta arada kaldım. Çok fazla betimleme içeriyor. Kadın ve manzara kitabına pek ısınamadım. Sürekli bir benzetme, sürekli kafanda canlandırma beni çok yordu açıkçası.
Bakışları beni bırakmıyor, siyah bir mızrak gibi içimde kalmaya devam ediyordu ve bu mizragin sürekli olarak daha derine, daha derine saplandigini hissediyordum.
"Cılız gökyüzü bir tiyatronun demir perdesi gibi her geçen dakika yavaş yavaş alçaldı. Her yer karardı, sıcak hava sıkıştı, ürkütücü ve sessiz bekleyiş başladı. Her şey kapkara bir ağırlığın derinlerinde boğuldu."