Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele
Kadına yönelik şiddet, kadına sırf kadın olduğu için uygulanan, cinsiyet temelli ayrımcılığa dayanan ve insan hakkı ihlaliyle sonuçlanan psikolojik, ekonomik, cinsel ya da fiziksel şiddet unsurlarını içerebilen her türlü tutum, davranış ya da ifadeyi işaret etmektedir. Dünyanın her yerinde, farklı coğrafya ve kültürlerde farklı şekil ve içeriklerle de olsa kadına karşı şiddet olgusu mevcuttur. Her ne kadar aile içi şiddet kavramı sadece kadınları içermiyor olsa da bu şiddet türünden toplumun dezavantajlı kesimi olarak en çok kadınlar etkilenmektedir. Gerek aile içi şiddet gerekse kadına karşı şiddet sorununun temeline bakıldığında sosyo-kültürel değerler dünyasında gömülü bulunan, çoğu zaman farkında olunmaksızın kabul edilen ve yeniden üretilen cinsiyetçi rol kalıplarıyla ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile karşılaşmaktayız. Kadına yönelik şiddetle mücadelede, bireylerin bu eşitsizliğe karşı farkındalık geliştirmeleri ve bu eşitsizlikten kaynaklanan şiddetle kadın ve erkekler olarak mücadele edebilmeleri hayati bir öneme sahiptir.
Türkiye’de aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele politikalarını hem akademik hem de uygulama boyutuyla değerlendiren makalelerin yer aldığı bu çalışmanın literatüre önemli bir katkı niteliğindedir.
