Yirminci Yüzyılda Kültürel Bir Kimliğe Doğru

Kadınların Tarihi 5.Cilt

Georges Duby

Kadınların Tarihi 5.Cilt Gönderileri

Kadınların Tarihi 5.Cilt kitaplarını, Kadınların Tarihi 5.Cilt sözleri ve alıntılarını, Kadınların Tarihi 5.Cilt yazarlarını, Kadınların Tarihi 5.Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kısırlaştırma 400.000 acil vakayla başlamak ve sonun­ da 1,5 milyon kişiyi kapsamak üzere “etnik bünyenin kademeli bir biçimde temizlenmesini sağlamalıydı”. Yaklaşık 250 özel kısırlaştırma mahkeme­si kuruldu. Nazileştirilen tıp kurumuna, yasayla ve devlet denetimi altında kısırlaştırma adaylarını arama emri verildi. Başarısı sınırlı da olsa, Almanları doğumculuk karşıtlığının zorunluluğuna ve yararı­na inandırmak için büyük bir propaganda kampanyası başlatıldı. Ta­rihte hiçbir devlet doğumculuk karşıtı bir politika izlemek üzere teoriyi, propagandayı ve siyasal-kurumsal pratiği bu oranda birleştir­memişti; “kitlesel cinayetin habercisi”.
Fransa'da 3 Temmuz 1920 tarihli yasayla doğum kon­trolünden yana her türlü propaganda yasaklandı. Kürtaj jüri tara­fından yargılanmaya tabi ağır bir suçtu; fakat müsamahalı jüriler, mahkeme önüne çıkarılan kadınların yüzde 80'ini aklamayı alışkan­lık haline getirdiler. 23 Mart 1923 tarihli yasa kürtajı, sadece bir yar­gıç tarafından yargılanmaya tabi bir kabahat durumuna düşürdü.
Reklam
İşçi sınıfı kadınlarının evlilikteki bağımlı konumlarını kısmen telafi eden mali bir iktidara sahip oldukları genellikle kabul edilir. On dokuzuncu yüzyılın çalışan erkekleri ücretlerini karılarına devreder­di. İngiltere'de bu görenek Büyük Savaş'a kadar sürdü: Her iki iş­çiden biri bütün kazancını zarfını bile açmadan karısına devretmek­teydi. Diğerleri ücretlerinin bir kısmını verirdi. Bunun karşılığında karı, işsizlik dönemlerinde bile kocasına cep harçlığı ayırırdı. Karı yetkili mercilerle tüm ilişkilere de bakardı. Fransız kadınlar koca­larının en azından evin masraflarını karşılamaya yetecek bir meb­lağı kendilerine vermesinde ısrar ettiler.
Şu olayı yeniden canlandırabilir miyiz acaba daha hoş gibi
"Modern" adımların pek rağbette olduğu dans salonları hem Fran­sa'da, hem İngiltere'de popülerleşti. Daha 1900'de Fransa'nın kimi yerlerinde olduğu gibi, çiftçinin oğlu çobanın kızına artık derede kur yapmıyordu. Şimdi bisikletiyle kasabaya inip yerel dans salonunda kızla buluşması ve dans pistinde hünerlerini sergileyerek kızı etki­lemesi daha olasıydı. Kur yapma ritüelleri değişti.
1906 ile 1946 arasında kadınlar Fran­sa'da işgücünün yüzde 36,6 ila 37,9'unu, Büyük Britanya'da yüzde 28,5'ini oluşturdular. Her iki ülkede toplumun üst kesiminden ol­mayan genç kadınların evlenmeden önce çalışmaları yaygın olduğu halde, İngiltere'de nispeten daha az evli kadın çalışmaktaydı (işgü­cünün yüzde 14 ila 16'sı); oysa Fransa'da evli kadınların çalışması yay­gındı. Fransız kadın işçilerin yarısı 1920'de evliydi ve oran 1936'da yüzde 55'e çıktı. Dahası, çocuklu dul kadınlar kadın işgücünün yüzde 13,5 ila 14,5'ini oluşturmaktaydı. Fransa'da iki savaş arası dö­nemde çalışan kadınların üçte ikisi aile geçindirmekteydi.
Nasıl ki l. Dünya Savaşı'ndan önce uluslararası kadın hareke­ti zirvedeyken feminizm ulusal sınırlara aldırmadıysa, pazarlama ve medya güçleri de bu sınırları tanımadı. 1920'lerde Avrupa sinema­sını kendi ürünleriyle dolduran Amerikan film sanayii aracılığıyla, Amerikan tarzı modern kadının kurtuluşuyla ilgili tikel bir model, Avrupalı izleyiciye taşındı. Avrupalı tüketiciler idealleştirilmiş mo­dern Amerikalı kadın resmini Amerikalılardan daha katışıksız bir biçimde kabul ettiler.
Reklam
53 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.