Okudunuz mu hiç duydunuz mu bilmem...
Okumadıysanız okuyun , duymadıysanız söylüyorum. Benzer coğrafyalarda büyüdüğümden olacak ki kitapta anlatılanlar içimden biryerlere dokundu...
Kuşak farkından dolayı bizler bu kadar imkansızlık yaşamadık , şartlarımız böylesine zor değildi...
Lakin bir öğretmen okullu olan babam (ki kendisi 50’li yılların çocuğu) belki bu kadarı olmasa da benzer zorluklar, benzer hikayeler anlatıp hep boğazımı düğümlerdi.
Bu bir otobiyografi kitabı, yazarı Dursun Akçam kendi çocukluğunu anlatmış.
Bir çocuğun, küçük Dursun’un Cılavuz Köy Enstitüsü ‘ne gidesiye kadar verdiği amansız mücadeleyi, çektiği zorlukları, kederini, mutluluğunu, bu yolda ki tüm maceralarını anlatmış.
Çok zor bir hayatı olmuş ki o dönemler Anadolu’da hele bir de köyde olanların hayatı hiç kolay olmamıştır.
Küçük Dursun da kâh o komik betimlemelerle güldürdü, kah düşündürdü memleketin halini, kâh hüzünlendirdi acılarıyla ve en sonunda da mutluluk gözyaşları döktürdü...
Şimdi bu kitabı okumak babamla yeniden öğretmen okulları sohbetleri etmemizi sağladı.
Babamın anılarını dinlemeye bayılıyorum. Hatta bu sefer çaktırmadan o anlatırken ben sesini de kaydettim... Anlattıkları öyle kıymetli ki...
Neyse....
Ben Dursun’u çok sevdim eminim siz de seveceksiniz.