Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

KafkaOkur - Sayı 31 (Eylül 2018)

KafkaOkur Dergisi

En Yeni KafkaOkur - Sayı 31 (Eylül 2018) Sözleri ve Alıntıları

En Yeni KafkaOkur - Sayı 31 (Eylül 2018) sözleri ve alıntılarını, en yeni KafkaOkur - Sayı 31 (Eylül 2018) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gürültüde fakirleşiverdik, geçenlerde oldu bu, aniden. Kimse bize sormadı kararları verirken. Kimse bizi dinlemedi bağırırken. Bir gürültü çıktı birden kendimizi yoksul bulduk durup dururken. Bak şimdi dünyaya "Kuş uçtukça genişliyor gökyüzü," demişti Rilke. Belki hayat da yaşadıkça. Böyle şeyler düşün. Delirme. Kimse duymaz çünkü bu gürültüde.
"Filizlenip yeniliğin rengine boyanıyorum. Bir tomurcuğun patlamasındaki dayanılmaz sancıyı duyuyorum. Katlanmaya çalışıyorum."
Sayfa 43
Reklam
"Önce ormanlar seni içine katacak, sonra denizin tuzu yüzünü yalayıp yutacak ve sen yine sen olmaktan çıkacaktın."
Sayfa 38
Ne yapıyorsak yapalım, arabanın patlayan lastiğini değiştiriyor olabiliriz, kitap okuyor veya resim yapıyor da olabiliriz, o an sade ve sadece onu yapıyor olmak ve bundan keyif almaya çalışmak gerekir.
Sayfa 37
Huzursuz olduğumda sorular biriktiriyorum zihnimde. Daha da karışıyor her şey. Mikser gibi çırpıp karıştırıyorum duygularımla düşüncelerimi. Aralarında kaybetmek istemediklerimi, çok sevdiğim porselen tabaklarda sunuyorum kendime. Sunuyorum da ne oluyor? Hiç! Geriye dönüp baktığımda hatalarımdan ders çıkarmam gerektiğini görüyorum. Bir ilişki iki kişi arasında yaşanıyorsa hatanın tek bir kişi üzerinde olmasını düşünmek asıl hata olur. Ne yazık ki bu yanılgıya ben de düştüm. Hep karşımdakini suçladım. Şimdi bir kaset gibi olanları başa sarıp o sıcak günlere dönmek istiyorum. Yüreğimdeki buz dağı erisin, suları ruhumdaki kurak toprağa can versin. Çok mu şey istiyorum?
Sayfa 35
Yemekler gibi hayatın da bir tarifi var mı? Sanırım yok. Eğer olsaydı bir yerde karşıma çıkardı. Sahi çıkar mıydı? Çıksa bile ben onun farkında olur muydum?
Sayfa 35
Reklam
Kaderlsel bir yaklaşımla içimi rahatlatabilirim ama bu doğru olmaz. Nasıl ki tarifte bir malzeme eksik olduğunda yapılan yemek lezzetini kaybediyorsa, insanın kendini kandırması da ruhunun huzurunu kaçırabilir. Kabullenmek zaman alacak biliyorum. Sessizce o zamanın gelmesini diliyorum.
Sayfa 34
Aşkta ilk çatlaklar ne zaman oluşur? İnsanlar birbirini dinlemeyip anlamak için çaba sarf etmediğinde yüreklerinde içinden zehirli bir sarmaşık yeşeren çatlaklar oluşmaya başlar. Yeri, kalbin merkezidir. Ve eğer bir önlem almazsanız çok kısa bir zaman sonra tüm kalbinizi zehirli sarmaşıklar sarar. Sonrasında ne olur? Geride aşka dair bir kırıntı bile bulamazsınız.
Sayfa 34
"Çayı yudumlayıp çıkıyor kahvehaneden, kimse, gitme demiyor. Farkına varılacak gibi değil yokluğu. Varlığı da ortada değil zaten."
Sayfa 26
Reklam
Birbirine bakan iki göz bebeği, evrendeki en uzak mesafeye sahip olabilir yalan duygularla doluysa bakışları. Bunu bildiğini biliyorum. Ben de diyorum ki unutmak için gülme, acın yüzünden de gülmeyi unutma. Acı değerli, kaybetmek değerli, gülmek değerli, aşk değerli, yalnızlık değerli, kalabalık değerli, paylaşmak değerli, kıskanmak değerli, öfke değerli. Her birinin hazzını doyasıya yaşayabilmek şarıl şarıl akan dereden kana kana su içmek gibi.
Sayfa 23
Yalnız koşulsuzca paylaşabilenlerin olduğu bir dünya hayali çok mu sıra dışı? Hayat, gittiğin küçük bir restoranda yediğin yemeğin ardından çayını yudumlarken yanına gelip "abla bakkala gidiyorum var mı bir ihtiyaç," diyen az önce sana servis yapmış garsonun gözlerinde halbuki. Hayat, kendine bazen en yakın bazen en uzak bulduğun mekânlarda dinlediğin hikayelerde.
Sayfa 23
Ömür yanıyor varsayımlar peşinde koşarken ve ben biliyorum aslında yapmak istediklerinle yaptıkların bir değil. Hani nerde yedi kiremitten kalan heyecanın? Hani nerde bisikletinin tekerleklerinde, döndükçe tıkırdayan rengarenk boncukların yarattığı mutluluk hâli? Biliyorum ki esas yağmur yağdığında çıkardın koşarak sokağa ıslanmak için, şimdinin aksine. Biliyorum ki su birikintisinin gözüne gözüne bakmaktı keyif, kaçmak değil kenarından ustaca.
Sayfa 23
Bir anda açılıp gözlerin, sabahın ilk ışıklarıyla uykunun bittiğini anımsatınca zihnin, günün başlaması ağır geldiğinde, yüzleşmekten kaçıp mis kokan kahveye sığındığını biliyorum zaman zaman. Sorular art arda sıralandığında zihninde, aslında cevaplarını bilsen de sormaktan vazgeçmediğini, başka cevaplar aradığını biliyorum.
Sayfa 23
Bazı insanlar nasıl da açıktırlar tüm rüzgarlara. Poyraza, lodosa, melteme, kara yele... Açık bırakırlar kendilerini ki savrulsunlar, dönsünler havada, çarpsınlar, çarpışsınlar, düşsünler, yaralansınlar, kanasınlar, bir köşede dinsinler sonra. Rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu işte. Estiysem de düştüysem de dindiysem de. Seninleydi. Görmedin. Havadan nem kapan olmayı seçtin. Tozumla kaldım ben. Tozumla kaldım. Estim de öyle aşkla, dinmeye vakit bırakmadın.
Sayfa 22
1.428 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.