Renk renk, çeşit çeşit kostümlerin olduğu bir dolap... Kürk mantoların, pelerinlerin, her döneme ait elbiselerin olduğu... İnceleyebilirsiniz, hatta giyebilirsiniz de... Masada da büyüteçler, mendiller, mızraklar, kurukafalar, takma bıyıklar var. Sahne sizin ya da seyirci koltuğunu seçin.
Don Quijote, Hamlet, Beyaz Mantolu Adam, Kürk Mantolu Madonna, Bozkırkurdu, Karamazov, Raskolnikof, Anna Karenina, Jane Eyre, Homongolos, Mümtaz, Peçorin, Selim Işık, Kâtip Bartleby, Shevek, Mrs. Dalloway, Nadja ve diğerleri... Bu büyük bir buluşma. Bu isimler önce yazarlarla buluşuyor sonra okurlarla. Bu sahnede siz nerede yer almak istersiniz?
“Kahramanınız kim?” sorusuna tereddüt etmeden verilen yanıtlar ve “neden” sorusunun kısa açıklamaları. Bu yanıtları verenler bu büyük buluşmadaki diğer taraf: Türk yazarlar...
Kime "kahramanım" deriz?
Sizin kahramanınız kim?
Yaratılanlar mı?
Yaratanlar mı?
Kahraman yaratanların kahramanları kimlerdir sizce?
Kahramanlarını bizimle paylaşmaları onlarla ilgili ne öğretir, ne gösterir bize?
Yazarlarımız bir gün kahramanlarının kim olduklarına dair bir açıklama beklentisiyle karşılaştılar. İlişki kurdukları kahramanların kim olduğunu itiraf etmeleri istendi, onlar bu sorgulamayı sevdiler ve yazdılar. Çocuksu bir heyecanın ardından, keyif aldıkları kısa bir yazma serüvenini yaşayan yazarlarımız ve biz, edebiyattaki tüm kahramanlara müteşekkiriz.
