.?
O tenime batan bir diken, ayağımın altında beliren bir su kabarcığı gibi. Gözleri meleksi, vücudu aklımı uyuşturuyor, ayrıca bir İngilizce profesörünün kelime bilgisine ve bıçak kadar keskin bir dile sahip..".
.
Son sayfalarında hikayenin peri masalına dönüşmesini baş kahramanlarimizdan kanat çıkmasını falan bekliyorum artık. Bütün hevesim kaçtı, diğer kitapları bunun gibiyse bir daha yazarı okumayı düşünmüyorum. Hatta kitabın sonunu da okumadan kafamda tamamlasam zihnim için daha sağlıklı olabilir. Ayrıca hiç de zor olmaz. Yazar baş karakter erkeğimizi 4 kişiye bölüp hikayeye ayrı ayrı soksaydı daha mantıklı olurdu çünkü beyimiz kişilik bölünmesi yaşarcasına değişim geçiriyor. Absürt.
Yazarin o alışılagelmis kitaplari gibi değildi. Kendimi genişletilmiş Harlequin kitaplari okuyor gibi hissettim. Kitap degil de uzun bir özet gibiydi. Başladi ve bitti...
“O tenime batan bir diken, ayağımın altında beliren bir su kabarcığı gibi. Gözleri melekesi,vücudu aklımı uyuşturuyor, ayrıca bir İngilizce profesörünün kelime bilgisine ve bıçak kadar keskin bir dile sahip...”
“Camdan bir ayakkabıya ayağı uyan bir kadını arayan erkekle ilgili bir masal mi vardı?” Lauren gözleri ışık ışık parlayarak başını salladı. “Külkedisi.” “Bu ayakkabı ayağına uyarsa bana ne olacak peki?” “Seni yakışıklı bir kurbağaya çevireceğim...”