Kalbin Kandillerini Yakmak

Saltuk Buğra Bıçak

Kalbin Kandillerini Yakmak Posts

You can find Kalbin Kandillerini Yakmak books, Kalbin Kandillerini Yakmak quotes and quotes, Kalbin Kandillerini Yakmak authors, Kalbin Kandillerini Yakmak reviews and reviews on 1000Kitap.
O'ndan isteyeceğin şeylerin en hayırlısı O'nun senden istediğidir. Bazen sana verir de mahrum bırakır. Bazı kere ise mahrum bırakır da verir.
Sayfa 62
Reklam
Huzuru bulmak, huzurda olduğundan gafil olmamakla olurdu. Huzur kapısını açmak, gaflet kilidini kırmakla mümkündü.
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 26 hours
Kendisi ilkokul öğretmenim.
Kitabı okuduktan sonra ben aslında her ne kadar farkında olmasamda. ALLAH’ın beni hayatımda çok güzel insanlarla tanıştırdığını fark ettim ve şükrettim. Her tanıştığımız insanın bize bir şeyler kattığını ya da biz de eksik olan bir şeyleri tamamlamaya tayin edilmiş birer vesile olduğunu daha iyi anladım. Aslında gerçeğin sadece bizim gördüklerimiz ve duyduklarımızdan ibaret olmadığını gerçek sandıklarımızın bir zandan ibaret olabileceğini insanlar hakkında peşin hükümlü olmamayı bu kitabı okurken bir kere daha öğrendim. Ben başucu kitabımı buldum arkadaşlar. Başucu kitabımın yazarının ilkokul öğretmenim olması beni ayrı bir mutlu etti.
Kalbin Kandillerini Yakmak
Kalbin Kandillerini YakmakSaltuk Buğra Bıçak · Eşik Yayınları · 201874 okunma
Şifahanede kaldığı esnada ecdadımızın kurduğu medeniyetin ne kadar muhteşem olduğunu bizzat görmüş oldu. Günde iki öğün sıcacık yemeklerin çıktığı, hastalara sıcak bir ilginin olduğu, hekimlerin tecrübeli ve bilgili kişilerden seçildiği bu şifahanede İslâm'ın insana ne kadar değer verdiğine bir kez daha şahit oldu. Batı'da akıl hastalarının şeytanla iş birliği yapan lânetli varlıklar kabul edildiğini ve akıl hastalarının diri diri yakıldığını düşündüğünde, bizim bimarhanelerimizde akıl ve ruh hastalarının musiki, güzel koku ve doğa ile tedavi edilmeye çalışıldığını görüp şükretti. Giderlerinin vakıf müessesesi kanalı ile karşılandığı bu darüşşifalar kültürümüzde insana ve insan hayatına verilen değerin boyutlarını gösteriyordu. Böyle bir medeniyetin ferdi olmaktan şeref duydu.
Kendisine tövbe nasip olan insan bu nimete çok şükretmeliydi. Nimete şükrün hakkını veremediği için de çok tövbe ve istiğfar etmeliydi. Düne takılıp kalmadığı gibi filanca zaman yaparım diyerek kendini kandırmamalıydı. Çünkü dün ve yarın engeline takılanlar bugünün hakkını veremezdi. Zaman, şimdiki zamandı. An, bu an idi. Önemli olan şu an ne ile meşgul olduğumuz, şu anımızın hakkını verip veremediğimizdi. Bundan dolayı devamlı muhasebe aynasına bakmak, o aynada hatalarını ve güzel yanlarını seyretmek gerekiyordu.
Reklam
Başa gelen musibetler İbn Atâullah-ı İskenderî hazretlerinin hikmetli sözlerinde ifade ettiği gibiydi aslında: "O'ndan isteyeceğin şeylerin en hayırlısı O'nun senden istediğidir. Bazan sana verir de mahrum bırakır. Bazı kere ise mahrum bırakır da verir."
Hz. İbrahim'in [aleyhisselâm] eline bir balta alıp putları kırması gibi biz de kalbimizdeki tüm hevâ ve heves putlarını inanç, teslimiyet ve amel baltasıyla kırmalıydık. İşte o zaman ALLAH'a bir halil de biz olurduk. Haliller'e dost olurduk. Ateşe atsalar bile yanmaz, serin ve selâmette olurduk. İnsan suretinde ki Nemrudlar'a bel bağlamaz, kâmil imanın gönlümüzde kaynattığı zemzem suyundan kana kana içerdik. Ve İsmailler büyütürdük Hâcer gibi yalnız kalan bu ümmete.
84 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.