Çok güzel bir dönem kitabı. Diğer dönem kitaplarına nazaran dönemin her türlü mali ve sosyal olaylarını daha yakından ele almış.
Karakterlerin diyaloglarını ayrıca çok beğendim.
Tarihi kurgu sevdiğim için büyük beklentilerle başladım fakat kitap tek bir kurgudan ibaret bütün olaylar onun çevresinde gelişiyor aslında pek olay da yok.(SPOİLER)
Kitabın sonuna kadar eski sevgilisini düşünen burnunun ucundaki muhteşem adamı göremeyen bencil bir kadın var. Erkek karakter çok başarılı ve kadına olan aşkı çok güzel dile getiriliyor kadın da aynı durum söz konusu değil sönük ve basit kalıyor aralarındaki aşk yeterince yansıtılmıyor ve okura hissettirilmiyor. Yer yer sıkıcı ve durağan kötü diyemem iyi yönleri var beğendim sayılır fakat yetersiz buldum kadın daha aktif olabilirdi ve olay örgüsü genişletilebilirdi.
"Lucinda Morrison çok güzel" dedi.
"İnanılmaz derecede. Sanırım, görür görmez ona aşık olmayacak bir adam yoktur."
"Ben olmam."
"Evet, belki olmazsın. Bu senin için fazla şairane, fazla mantıksız olurdu. Gözünün önünde durmasını isteyebilirsin ve ona sahip olabilirsin ama ona aşık olmazsın."
Hayden gözlerini kapadı. Sadece gördüğü adamı tarif ediyordu. Eskiden olduğu adamı. Peki neden hakaret etmiş gibi geliyordu? Bir yıl önce onaylayarak başını sallardı.
Sana aşık oldum, lanet olsun. Gözümün önünde ol istedim, sana sahip oldum ve sonra SANA aşık oldum.