Artık yirmi beş yaşındayım. Gözyaşlarım her önüne gelen için dökemeyeceğim kadar azaldı. İnsan arkalarından onlar için ağlasınlar diye miras bırakan ana babasına bile bıraktıkları para kadar ağlıyor zaten.
Ben basit bir kurala inanıyorum: Tanrı iyinin ne olduğunu eğitimle öğrenmemiş bir kadını hep iki yoldan oraya götürür: Bunlar aşk ve acıdır; zorlu yollardır. Bu yollara düşenlerin ayakları yara bere içinde kalır, elleri dilim dilim yarılır ama aynı zamanda yolun iki yanındaki böğürtlen dikenlerinin üzerinde kötülüğün yakut damlalarını bırakırlar. Tanrı huzurunda utanmayacak bir çıplaklıkla gayelerine ulaşırlar.
Tanıdığı birçok insana rastlamasına karşın, birilerine gülümseyeceği tutarsa, yalnız onlar görebilirlerdi gülümsemesini, bir düşes böyle gülümseyebilirdi.