Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Kan Dökülecek
Upton SinclairKan Dökülecek Yorumları ve İncelemeleri
Kan Dökülecek yorumları ve incelemelerini, Kan Dökülecek kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Kan Dökülecek puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.510 üzerinden
20. yüzyıl başlarında yaşanan petrol savaşları, 1. Dünya Savaşı ve ABD'nin savaşa girmesi, Ekim Devrimi ve etkileri, kapitalizmin yükselişi, propagandanın gücü, sahte din adamları, Hollywood gerçekleri bir petrol milyarderinin oğlunun gözünden başarılı bir şekilde aktarılmış. Öyle ki yapılan tespitler aradan bunca yıl geçmesine rağmen hala güncelliğini korumakta. Bu kadar güzel bir kitabı bir yayınevi en fazla ne kadar "katledebilir"in de en güzel örneği aynı zamanda. Her sayfada bolca bulunan yazım ve imla hataları, tekrarlanan kelimeler, düşük cümleler okumayı oldukça zorlaştırıyor. Binbir Gece Masallarını Arap Geceleri , Paine'in "The Age of Reason'ını" Sağduyunun Tarihi, "The Cabinet of Dr. Caligari" filmini Dr.Caligari'nin Kabnesi, Brennus'un "vae victis" sözünü kazananlara ağıt şeklinde çeviren Kerem Çorbacıoğlu'nun kitabın genelindeki çevirisi de oldukça şüphe uyandırıyor. Kitabı okumak isteyenlere -ki kesinlikle tavsiye ederim- önerim kitabı esas ismi olan "Petrol" adıyla yayımlayan May Yayınları yada Cem Yayınevinden bulup okumaları.
Uzun zaman önce okumaya başlayıp yarıda bıraktığım bir kitaptı ki yarıda bırakmak hiç huyum değildir, bunu farkedince daha bir hevesle tekrar okumaya başladım acaba niye bitirmemişim diye, maalesef ki çeviri kurbanı olan muhteşem kitaplardan biriymiş, üzülerek söylüyorum kitap konu olarak çok ilgi uyandırıcı; kapitalizmin etkileri ve yükselişi, propagandanın gücü, sahte din adamları, 20. yüzyılın başlarında yaşanan petrol krizleri bir petrol milyarder’in oğlunun gözü ile anlatılıyor. Ama ne yazık ki o kadar kötü bir çevirisi var ki okurken dağınık, anlamsız cümlelerle bir o kadar da imla ve yazım hatalarını düzeltmekten kitabı okumanın zevkine varamıyorsunuz. Velhasıl kelam kitap kesinlikle okunması gerekenlerden fakat bu yayından değil.
Çevirisi çok kötü olduğu için okuyamadım arkadaşlar..Ama iyi bir çeviri ile okunabilirse kesinlikle dikkat çekici bir konuya sahip olduğunu düşündüğüm bir kitap..
Çevirisinde problem olduğunu Benim gibi düşünen arkadaşlar yorumumu beğenirse memnuniyet duyarım.
Oldukça eski bir kitap olmasından dolayı bazı olaylar kafa karıştırıcı hatta gerçek dışı hissettirebilir ama durum kesinlikle bu değil. Gerçeklikten daha gerçek bir kitap. İnsanların ne kadar aç gözlü ve yozlaşmış olabileceğini gösteren bir hikaye. 90 yıl geçmiş olmasına rağmen İNSANLIĞIN 1 adım bile ileri gidemediğini görmek çok üzücü.
592 syf.
9/10 puan verdi
1920'lerin amerikasındayız. petrol yeni keşfedilmiş, yeni kullanılmaya başlanmış. bir baba oğulun petrol eksenindeki hikayesini okuyoruz.
petrol yaşama girdikçe, bir anda kimilerini milyoner ettikçe sermaye - emek çatışması da kendini gösteriyor. akıllı ve vicdanlı bunny ise kapitalizmin adeta sahiplerinden babasına karşın; kızılların tarafını, emeğin ve işçinin tarafını seçiyor. bir yanda sosyete, şöhret, lüks, diğer yandan vicdanı, son verilmesi gerektiğine inandığı sömürü düzeni. buradaki çatışma oldukça iyi biçimde okuyucuya hisserttirilmiş.
ilk 400 sayfa, yeni kapitalist düzen, petrol, bugünün dünyasının temellerini atan sosyal yaşam örnek ve çıkarımlarıyla, 10 puanlık bir kitaptı ancak son 200 sayfada gerçeklikten yer yer kopan, kimi zaman didaktik ve bana fazla gelen komünizm sosyalizm övücülüğünden dolayı tadını bir miktar kaybetti.
sabahattin ali'nin de övgüsüne mazhar olan bu kitabı beğenmemek zor. yazarın diğer kitabına da muhakkak okumak istiyorum.
592 syf.
·
Puan vermedi
Uzun zamandır okumayı beklettiğim ve sonunda okuyabildiğim bu eseri neden bu kadar geç okuduğuma çok hayıflandım. Tarih perspektifi içinde kaleme alınmış 592 sayfalık muhteşem bir eser. Bir baba-oğul ilişkisi çerçevesinde gerek politik gerekse o dönemin kültürel yapısını "petrol" ekseninde metnin içine ustalıkla yedirmiş. Okurken sanki daha dün yazılmış da bugün okuyormuşum gibi hissettim. Yazılış tarihi itibariyle yaşanılan olaylarla günümüz yapısı kıyaslandığında hiçbir şeyin değişmediğini, yine temel sorunların o dönemde de sorun olarak sayıldığını söylemek mümkün. Yazar kendi düşünce yapısıyla eseri didaktik bir şekle büründürmüş olsa da her insanın kendince bir şeyler bulabileceğini düşünüyorum.
Şikago Mezbahaları'ndan sonra Petrol adlı kitabı da aynı ay içerisinde okumak istedim.Her iki kitapta kapitalist sistem eleştirisi üzerine kaleme alınmış.
Petrol ,rüşvet,yolsuzluk,medya manipülasyonu ve usulsüzlükle beslenip büyüyen kapitalist çarkın barındırdığı çelişkileri tüm sertliğiyle hicveder.Kitap 2008 yılında Kan Dökülecek adıyla
Petrol! Kapitalizmin seslendirilmesi. Kitap; sosyalizm ve komünizm için hangisinin işe yarayabileceğini ya da hangisi için ne yapılabileceğini göstermeye çalışan hayatlarını hiç sayan gençlerin ve kişilerin mücadelesini, dönemin iş adamlarını ve petrol piyasasının gelişmesini, savaşları ve bankacılık kurumlarının sadece kendi çıkarları için ülkeyi savaşlara alet etmesini anlatıyor. Bunny, burjuva ailesinden gelen, parlak bir hayatı olan babasının yanında paranın el değiştirme yöntemlerini öğrenen buna rağmen kalbinin sesini dinleyen ateşli ancak kararsız bir evlat.. Kitaptaki sistem ve düzen eleştirisi oldukça güzeldi..
592 syf.
·
Puan vermedi
Pulitzer ödüllü ABD'li yazar Upton Sinclair'in , Güney California'daki 11 yıllık gözlemleri (dile kolay,sırf bu özen için bile okunur) sonucu ortaya koyduğu beton gibi bir eser. Bu eyaletteki dev petrol şirketleri ve yöneticilerinin milyon dolarlık rüşvetler ile satın aldığı her şey, devlet başkanı dahil! Usulsüzlük,yolsuzluk,örtbas etme,paspas altına süpürme, işçi sınıfının kanını sömürme böcek gibi ezme ve skandal yaratan yolsuzluklar. Bunlara direnen bir avuç devrimci.
Petrol devi baba ve oğul ekseninde ilerleyen, hem aralarındaki derin bağ hem de uçsuz bucaksız fikir çatışmasının olduğu; komünizm, kapitalizm, sosyalizm,radikalizmin iç içe girdiği bir karmaşa.
592 sayfalık bu dev eserde Sinclair gerçek olayları sanal kişilikler ile gün yüzüne çıkarıyor. Genel olarak kapitalist sistemi eleştirip proletaryayı savunan duruşu bu eserde de çok açık ve net şekilde verilmiş.
Her ne kadar Şikago Mezbahaları favorim olsada kesinlikle leziz bir kitap okudum.Kalemi çok kuvvetli,çekinme gizlenme,fısıldama yok.Tarih ve Edebiyatın müthiş harmanı söz konusu.
Bir rivayete göre Sabahattin Ali'nin Petrol kitabı için şöyle dediği söylenir:"Bu romanda anlatılanların on da biri bile doğruysa, namuslu bir insan mutlaka sol görüşlü olmalı."
#alıntı
"Onu sımsıkı tutup bütün bu yalanlardan arındırsanız, kendini çıplak görmeye dayanamayacaktı."
Merhaba kitap dostları,iyi akşamlar.Size Upton Sinclair ve okuduğum son kitabı Petrol hakkında bir şeyler yazmak istiyorum.Öncelikle yazardan bahsetmem gerekir. Sinclair eserlerinde döneminin sosyal ve ekonomik özellikleri önemli bir yere oturur. Eserlerinde kapitalizmin adaletsizlikleri olarak gördüğü olayların esas olarak büyük bunalım yıllarındaki yıkıcı etkisini işler.Yazardan okuduğum üçüncü kitap oldu sanırım diğer kitaplarına ulaşmak gerçekten çok zor.Bazen yayınevlerini anlamakta zorluk çekiyorum neden böyle kaliteli yazarların kitapları varken saçma sapan kitaplar basarlar.Ondan sonra ülkemizde okuma oranı çok düşük,insanlar okumuyor vs vs sen adam gibi kitaplar yayınlarsan okuyucu sayısı artar.Neyse fazla dağılmadan biraz da kitaptan bahsetmek istiyorum.
Rüşvet, yolsuzluk, medya manipülasyonu ve usulsüzlükle beslenip büyüyen kapitalist çarkın barındırdığı çelişkiler tüm sertliğiyle hicvedilirken, bu çarkı döndüren arazi sahiplerinin, tarikat liderlerinin, petrol baronlarının, senatörlerin ve Hollywood yıldızlarının resmigeçidi okuru baş döndürücü ve provoke edici bir politik serüvene sürüklüyor.
Komünizm, kapitalizm, sosyalizm gibi kuramların iç içe geçtiği sanırım okuduğum ilk derin anlamlı eserdi. Açıkçası baba oğulun fikir ayrılıkları, oğlunun babasına rağmen proleterlerin yanında yer alması beni en çok etkileyen kısım oldu.
Şikago mezbahaları kadar beni benden almadı ama Sinclair yine ustalığını konuşturmuş.Tavsiye ederim