Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kanatların Ağırlığı

Anna Marie Mclemore

Kanatların Ağırlığı Sözleri ve Alıntıları

Kanatların Ağırlığı sözleri ve alıntılarını, Kanatların Ağırlığı kitap alıntılarını, Kanatların Ağırlığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şanslı... Bu kelime, Almendro'ların çok sık kullandığı bir kelimeydi. Hayatta olanlar şanslıydı. Hayatta kalan kasaba şanslıydı. Ancak Lace işin aslını biliyordu. Almendro kimyasal atıkla kaynıyordu. Caddeden ne zaman takım elbiseli bir adam geçse, herkesin bakışlarını üzerine toplardı. Babasının söylediğine göre bazı işçilerin eşleri birkaç sabah fabrikanın çitlerinde durup fabrikayı protesto etmişler. Ancak çoğu çocukları ve işleri olduğu için birer birer mesailerine giderek protestoyu bitirmişler. Şanslı kelimesi bu kasabanın gömleğinin yakasına astığı bir muska gibiydi. Bu kelime, aslında neler olduğunu bilmeyi istemekle, ağaçların yapraklarını döktüğünde hâlâ işlerinin olmasını umut etmek arasındaki gerginliği görmezden gelmelerini sağlıyordu.
Sayfa 130Kitabı okudu
Poz verilen fotoğraflara denizkızı olarak çıkabildiği bir gecesi vardı. En azından biri hatırlayacaktı. Küçük kız hatırlamazdı. Daha çok küçüktü. Ancak büyükanne ve büyükbabası hatırlayacaktı. Bir gün, eski bir fotoğraf albümünden bir fotoğrafı çıkarıp, kızı denizkızlarına götürdükleri zamanı hatırlatacaklardı.
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
Başından beri gökyüzüne güvenmemesi gerektiğini bilmesi lazımdı. Ne de olsa kargalar gökyüzünde yaşardı.
Sayfa 132Kitabı okudu
Nehri özlemeyecekti. Onu sürekli nehre çeken kızı özleyecekti.
Sayfa 303Kitabı okudu
Bir insana sırrını verirsen, ona özgürlüğünü de verirsin.
Sayfa 110Kitabı okudu
Eğer Cluck ayakta duramazsa, yanına gidip onu dik tutabilmek için oradaydı. Eğer kırılırsa hiçbir parçasının kaybolmadığında emin olmak için gelmişti. Kış bahçesi laleleri kadar tertipli olan annesi Cluck'in toz ya da cam parçası olmadığını fark etmeyip süpürgeyle onu süpürürse diye gelmişti. Birileri onu süpürüp atmadan önce Lace, Cluck'in parçalarını toplardı. Cluck'in ağaçları vahşi bir kedi gibi tırmanışı, saçının ve terinin siyah tuzlar gibi kokması, kırık elinin Lace'nin vücudunda dolanması, güneş ve suyun Cluck'in sırtını islatması ve nehirdeyken bile Cluck'in sıcak olmasının kaybolmasına izin veremezdi.
Sayfa 332Kitabı okudu
Reklam
"Önce bir şey söylüyorsun, sonra üzülüyorsun," dedi ve devam etti. "Ben bir şey söylüyorum ve kötü hissediyorum. Ancak seni uyarmam gerek. Ben bir sürü aptalca şey söylerim ve kötü hissettirmekte de çok iyiyimdir. Ben daha yorulmadan pes edersin."
Sayfa 39 - CluckKitabı okudu
A quien dices tus secretos, á ese das tu libertad. Bir insana sırrını verirsen, ona özgürlüğünü de verirsin.
Sayfa 110Kitabı okudu
Eğer Cluck ayakta duramazsa, yanına gidip onu dik tutabilmek için oradaydı. Eğer kırılırsa hiçbir parçasının kaybolmadığından emin olmak için gelmişti. Kış bahçesi laleleri gibi tertipli olan annesi Cluck'in toz ya da cam parçası olmadığını fark etmeyip onu süpürürse diye gelmişti. Birileri onu süpürüp atmadan önce Lace, Cluck'in parçalarını toplardı.
Sayfa 332Kitabı okudu
Bütün hikayeler aynı şekilde biterdi. Kız çok güzeldi. Adam kızı severdi. Kız adamı öldürürdü.
Sayfa 268 - CluckKitabı okudu
41 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.