Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kanuni Sultan Süleyman

M. Rıza Narinli

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kanuni Sultan Süleyman, rüyasında Resulullah Efendimiz'i(Sallallâhu aleyhi vesellem) görür. Sultan Süleyman, Peygamber Efendimiz'i takip ederek bugün Süleymaniye'nin inşa edilmiş olduğu yaklaşık yetmiş dönümlük arazinin bulunduğu çok güzel manzaralı tepeye gelirler. Bu tepe, hem Haliç'i hem de Boğaziçi'ni mükemmel bir açıdan görür. Peygamber Efendimiz, Sultan Süleyman'a; "Mihrabı buraya, minberi buraya olsun" der. Kanuni Sultan Süleyman kutlu rüyadan uyanır, şükürler eder. Mimar Sinan'ı çağırtır. Hiçbir açıklama yapmadan büyük bir heyecan ile rüyada gördüğü yere götürür: "Buraya bir cami bir de külliye yapacağız." diye sözlerine Kanuni Sultan Süleyman'ın müthiş rüyası başladığında, Mimar Sinan söze karışır: "Sultanım, mihrabı burada, minberi burada olsun..." Sultan Süleyman şaşırır: Sinan sen bu işten haberli gibisin." der. Mimar Sinan cevap verir: " Sultanım dünkü rüyanızda ben de bir adım gerinizden geliyor idim..."
Cezayir sahilleri kilometrelerce binlerce ceset, hayvan leşleri ve parçalanmış gemi enkazları ile doldu. Olup biteni izleyen Hasan Reis ise şükür ve dualarla- 10.000 askeri ile birlikte yeniden saldırıya geçti. Kaçışmaya başlayan düşman askerlerinden 10.000'i selle birlikte coşup taşan Harraş Nehri'nden karşıya geçmeye çalışırken azgın sularda boğuldu. Bütün ağırlılarını karaya indirmiş olan düşmandan elde edilen ganimetler o kadar çoktu ki Cezayir bunlarla kat kat daha zenginleşti. Generaller, amiraller, dukalar, prensler, kontlar, şövalyeler ve Cezayir'in fethini görmek için gelen Avrupa saraylarının en önemli kadın ve kızları ile birlikte 25.000 İspanyol askeri esir edildi. (24 Ekim 1541) Avrupa'nın yarısına sahip, dünyanın en büyük hristiyan devleti İspanya İmparatoru Şarlken -açlıktan atını kesip yemek zorunda kaldığı- Cezayir'den kaçarken, başındaki tacı fırlatıp denize attı ve yaşadığı büyük eziklik ve utançla ülkesine geri döndü.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
"Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara/153)
Preveze açıklarında her iki tarafın donanması kendi savaş düzenleri içinde birbirlerine doğru yaklaşırken, kuzeyden çok sert bir şekilde esen rüzgâr Türk Donanması'nın aleyhine cereyan ediyordu. Rüzgâr, Haçlı Donanması'nın arkasından kuvvetle eserken Osmanlı Donanması'na adım atma fırsatı vermiyordu. Ters esen rüzgâr sebebiyle
Sayfa 147Kitabı okudu
İspanyol işgalindeki Becaye Kalesi'ne 2033 levendle çıkarma yaptılar. (1513) Kalelerden küçük olanı teslim olmayınca lağımla havaya uçurularak ele geçirildi. Bir kısmı ölen İspanyollardan 375'i de esir edildi. Arapların da desteği ile 3 gün sonra Büyük Becaye Kalesi'ni 29 gün boyunca döven levendler barutları bitince Tunus Beyi'ne gidip barut istedilerse de Barbaros'un başarılarını kıskanmaya başlayan Bey "Beter olsunlar" deyip barut vermedi. Fakat bu sırada Becaye Kalesi'ne yardım için gelmekte olan silah ve mühim- mat yüklü 10 gemilik bir İspanyol savaş filosuna saldıran levendler Filo Kumandanı Mayorka Genel Valisi Miguel de Gurrea da dahil 319'unu öldürdükleri İspanyollar'ın 781'ini de esir edip bütün ge- mileri mühimmatıyla birlikte ele geçirdiler. Çok zekice bir savaş hilesine başvuran Barbaros bu 10 gemiye Katalan Bayrakları'ni çektirerek 500 levendle Becaye Kalesi'ne yöneldi. Mayorka'dan gelecek bu gemileri beklemekte olan İspanyollar ufukta gemileri görünce yardım geldiğini sanıp sevinç çığlıkları içinde şapkalarını havaya fırlattılar. Kale kapılarını açtıklarında Barbaros'un emriyle hep birden sahile hücum eden levendler "Allah Allah" sesleriyle kaleyi fethettiler. Neye uğradığını şaşıran İspanyollar'dan sağ kalanlar "Mayna Sinyor" diye bağrışarak teslim oldular. Çok stratejik bir kale olan Becaye'nin fethi İspanya'da deprem etkisi yaptı. Elinde fazla esir tutmak istemeyen Barbaros bir süre sonra bütün esirleri İspanyollar'a geri sattı.
Sayfa 118Kitabı okudu
Hızır Reis'e Avrupalılar 'Barbaroşo' dediler. Bu 'Kızıl Sakal demekti. Onlar Akdeniz'in her köşesinde Barbaroso'ya lanet okuyarak kaçarken, bu isim gaziler arasında "Barbaros' şekline dönüş tü. Allah Barbaros'u sanki düşman donanmasını korkutmak için yaratmıştı. Bu korkudan olsa gerek, 'eyvah Barbaros geliyor!" diye kaçışıp ağlarlardı.
Sayfa 158Kitabı okudu
100 yıllık korku:))
"Ben ki, kırk sekiz krallığın hakanı Kanuni Sultan Süleyman Han'ım. Sefirimden aldığım rapora göre, memleketinizde dans adı altında kadın erkek birbirine sarılmak suretiyle insanlar arasında oyun oynanmakta olduğunu işitmiş bulunmaktayım. Hembudut olmaklığımız dolayısıyle, iş bu rezaletin memleketime de sirayeti ihtimali müvacchesinde Name-i Hümayunum elinize ulaştığından itibaren derhal son verilmediği takdirde, bizzat Orduyu Humayunumla gelip men'e muktedirim!.."
Sayfa 80 - *Rivayete göre, Kanuni'nin bu mektubundan sonra Fransa'da yüz sene dans yapılmamıştır.Kitabı okudu
Reklam
Barbaros Hayreddin Paşa, kendini denizi seyrederken gören dostlarına "Öldüğüm zaman beni deniz sesi işitilebilecek bir yere defnediniz" diye vasiyet etmiştir. Böylece Beşiktaş'ın boğazı gören -şimdiki iskele önündeki meydanda- Mimar Sinan tarafından yaptırılan türbeye defnedilmiştir. Bütün gayesi Hakk'ın adını denizler ötesi alemlerde bir bayrak gibi dalgalandırmak olan bu büyük reis yardımı da yalnızca Allah'tan beklemekteydi. Sancağında; <Nasr un minallahi ve fethun kariybun ve beşşiril mü'mi-niyne> (Allah katından bir yardım ve yakın bir fetih vardır. Mü'minlere müjde ver) (Saff Sûresi 13) âyet-i kerimesi yazılıydı. Geriye, Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle yazdırdığı ve başından geçen bütün savaşları ve hatıralarını anlattığı muhteşem bir de kitap bırakmıştır.
Sayfa 153Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.