İngilizce öğretmeninin bir keresinde bize dünyanın en korkunç sesinin ne olduğunu sorduğunu anımsıyorum. Bu acıdan yüksek sesle ağlayan bir adamın sesi miydi? Bir kadının dehşetle attığı çığlık sesi mi? Bir silah sesi mi? Bir bebeğin ağlayışı mı? Ve profesör kafasını iki yana sallayarak, 'Hayır, en korkunç ses, karanlık evinizde yalnızken, tamamen yapayalnız olduğunuzu bilirken, hiç kimsenin evde ya da oranın bir kaç kilometre yakınında olma şansının olmadığından eminken - aniden yukarıdan geldiğini işittiğiniz tuvalet sifon sesidir,' demişti.
Sayfa 383 - MARTI YAYINLARI ( özel baskı )Kitabı okudu