Sevmenin yanlış olduğunu öğretmişti sanki hayat ona. Paylaşmanın yanlış olduğunu... Özverinin yanlış, tutkuyla bağlanmanın, inanmanın, güvenmenin yanlış olduğunu...
Sevmenin yanlış olduğunu öğretmişti sanki hayat ona. Paylaşmanın yanlış olduğunu... Özverinin yanlış, tutkuyla bağlanmanın, inanmanın, güvenmenin yanlış olduğunu...
Sevmenin yanlış olduğunu öğretmişti sanki hayat ona. Paylaşmanın yanlış olduğunu... Özverinin yanlış, tutkuyla bağlanmanın, inanmanın, güvenmenin yanlış olduğunu...
Ne zaman umutlansa, hayata inançla tutunmaya ve güzel bir dünyanın hayalini kurmaya başlasa, sanki kirli bir el dokunuyor yüreğine, tüm duygularını talan edip gizlice çekiliyordu deliğine.
Ülke neden her gün usulsüz kredi ve yolsuzluk haberleriyle çalkanıyordu? Bu krediler ihtiyacı olan üreticiye verilmiyorsa kime veriliyor, hangi amaç için kimlere veriliyordu?