Erol Manisalı, kapitalizmi bir insanı anlatır gibi açıklamış. Kapitalizm ne yer, ne içer, ne düşünür? Beyninde kimler yerleşmiş? Kolları, bacakları nasıl çalışır?
Temel içgüdülerine kadar, bir insanı anlatır gibi kapitalizmi tüm çıplaklığı ile ele almış.
Kapitalizm adeta, akıllı bilgisayarlar gibi kendini yenileyen; yenilerken de gücünü arttıran; gücünü arttırdıkça artık egemenlik sınırlarını denetleyemeyen bir yapıya nasıl dönüşüyor? Sonunda, nasıl vahşi kapitalizm haline geliyor?
- Güç, egemenlik, sömürü zincirinde vahşi kapitalizm birleştirici rolünü mü üstleniyor?
- Patronlar, şirketler, yönetimler, oligarşi, faşizm, yeni sömürgecilik nasıl birbirlerine bağlanıyorlar?
- Sermayenin siyasete, orduya, eğitime, kültüre etkilerinde kapitalizmin üstlendiği rol nedir? İlişkiler nasıl perdeleniyor?