Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kaptanın Dizeleri

Pablo Neruda

Kaptanın Dizeleri Hakkında

Kaptanın Dizeleri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

"(…) Geldin yaşamıma benim bütün getirdiklerinle, bekledim seni, ışıktan, ekmekten ve gölgeden yapılmış; böyle muhtacım sana, böyle seviyorum seni, ve bütün herkes, yarını duymak isteyen, onlara söylemeyeceklerimi, okusunlar bu dizelerde ve geri çekilsinler bugün, çok erken çünkü bu tartışmalar için. Bir yaprak vereceğiz yarın yalnızca onlara aşk ağacımızdan yeryüzüne düşecek, dudaklarımız yapmış sanki, bir öpüş gibi yenilmez doruklarımızdan düşen göstermek için ateşini ve sevecenliğini gerçek bir aşkın..." (Tanıtım Bülteninden)
Çevirmen:
Erdal Alova
Erdal Alova
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 5 dk.Sayfa Sayısı: 144Basım Tarihi: Aralık 2015İlk Yayın Tarihi: 2004Yayınevi: Islık YayınlarıOrijinal Adı: Los versos del capitán
ISBN: 9786059018043Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 57.9
Erkek% 42.1
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Pablo Neruda
Pablo NerudaYazar · 40 kitap
Şili'de demiryolu işçisi bir baba ve öğretmen bir annenin çocuğu olarak 12 Temmuz 1904'te dünyaya geldi. Annesini çok küçükken kaybetti. 13 yaşındayken yerel "La Mañana" gazetesindeki bazı makalelerle katkıda bulunmaya başladı. 1920'de "Selva Austral" isimli edebiyat dergisinde "Pablo Neruda" adıyla yazmaya başladı. Şair, bu takma ismi Çek şair Jan Neruda'nın anısına seçmişti. Daha sonra bu isim yasal adı olarak kalmıştır. İlk kitabı "Crepusculario" 1923 yılında yayınladı. Sonraki sene şairin en tanınmış ve pek çok dile çevrilmiş olan eserlerinden "Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı" (Veinte poemas de amor y una canción desesperada) adlı kitabı basıldı. Edebi çalışmalarına devam ederken, bir yandan da Santiago'daki Şili Üniversitesi'nde Fransızca ve pedagoji okudu. 1927-1935 arası hükümetin elçisi oldu ve Burma, Seylan, Java, Singapur, Buenos Aires, Barselona ve Madrid'te görev yaptı. Bu dönemde yazdığı şiirler ezoterik sürrealist şiir kitabı "Residencia en la tierra"da (1933) toplanmıştır. İspanya İç Savaşı ve García Lorca'nın ölümü onu çok etkiledi ve önce İspanya sonra da Fransa'da Cumhuriyetçi harekete katılmasına neden oldu. Bu sırada şiirlerini topladığı "Kalbimdeki İspanya" (España en el corazón (1937)) üzerine çalışmaya başladı. "Kalbimdeki İspanya" iç savaş sırasında cephede basılması açısından önemlidir. Aynı yıl ülkesine dönen Neruda'nın daha sonraki eserlerini siyasi ve sosyal konular üzerine oluşturmuştur. 1939'da Paris'te İspanyol göçmenler için konsolosluk görevine getirildi. Meksika'daki konsolosluk görevi sırasında "Canto General de Chile"yi yazdı. Bu eserde bütün Güney Amerika kıtasının doğası, insanları ve tarihi yazgısı epik şiir şeklinde anlatılmaktadır. Eser, 1950'de Meksika'da basılırken, Şili'de de el altından yayınlandı. Yaklaşık 250 şiirin yer aldığı eser, on kadar dile çevrildi ve bu çeviriler yüzünden Neruda elçilik yaptığı ülkelerde zorluklar yaşadı. 1943'te Şili'ye dönen Neruda, 1945'te senatör seçildi ve Şili Komünist Partisi'ne katıldı. 1947'de Başkan González Videla'nın grevdeki madencilere yönelik baskıcı protestolarını protesto ettiği için, 2 yıl boyunca kendi ülkesinde kaçak yaşadı. 1949'da yurt dışına çıktı ve 1952'ye kadar çeşitli ülkelerde bulundu. Bu dönemde yazdığı eserler politik aktivitelerinin damgasını taşır. Örneğin "Las uvas y el viento" (1954) Neruda'nın sürgündeki günlüğü gibidir. Yaşamı boyunca güçlü siyasi duruşuyla tanınan Neruda, ülkesindeki ve İspanya'daki faşizme karşı durmuştur. 1970 yılında Şili başkanlığına aday gösterilmiş, ancak daha sonra başkan seçilen Salvador Allende'yi desteklemiştir. Allende seçilince Neruda'yı Şili'nin Fransa elçisi olarak görevlendirdi. 1971 yılında edebiyat dalında Nobel Ödülü aldı. 1972 yılında sağlık sorunları nedeniyle elçilik görevini bırakarak Şili'ye döndü. Kendisi Nâzım Hikmet adına Barış Ödülü almıştır. Bir kongrede Nazım Hikmet ile ilgili 'Onun (Nazım Hikmet'in) yanında biz şair bile olamayız' diyerek Nazım Hikmet'i övmüştür. 24 Eylül 1973'te prostat kanserinden hayatını kaybettiği açıklanmış olsa da ölümünün kendi dünya görüşüne karşıt olan 1973 Şili Darbesi'nin hemen ardından olması sürekli olarak sorgulanmıştır. Şili Hükümeti, 2015 yılı Kasım ayında yapılan bilgilendirme neticesinde Neruda'nın ölümünün doğal yollardan olmayabileceğini kabul etmiştir. Cenazesinin kitlesel bir şekilde kaldırılması darbeyle başa gelmiş olan cunta yönetimi tarafından yasaklanmış olsa da, sokağa çıkma yasağını tanımayan binlerce kişi cenazeye katılmıştır.