"Amma da sıcak!" diye içini çekti Sartori, yüzünü mendiliyle kurulayarak. Hayvan vagonlarına tkıştırılmış o zavallıcıkları düşünüp, "Amma da sıcak!" dediğine hemen pişman olduğunu fark ettim: her vagonda iki yüz kişi havasız, susuz.
Alman çocukları oyun oynuyor: bebekleri var, lastik topları var, tahta atları var; kurşun askerleri, pompalı tüfekleri, borazanları, mekano kutuları, topaçları var; bir çocuğun oynaması için ne gerekirse hepsi var ellerinde. Yahudi çocukları oyun oynamıyor; oynayacak hiçbir şeyleri yok, oyuncakları yok. Hem zaten oyun oynamayı bilmiyorlar! Hayır, gettolardaki Yahudi çocukları oynamak nedir bilmiyor. Yozlaşmış çocuklar doğrusu. Ne iğrenç! Tek eğlenceleri ceset dolu cenaze arabalarını izlemek, ağlamayı bile bilmiyorlar; ya da Kale'nin arkasında ana babalarının, kardeşlerinin kurşuna dizilişini görerek oyalanıyorlar. Analarının kurşuna dizildiğini görmeye gitmek tek eğlencesi onların. Tam Yahudi çocuklarına göre bir eğlence
Yeraltından Notlar
Karar vermekte zorlandım, listeyi yaparken. Bu yıl okuma serüvenim oldukça verimliydi. Birbirinden değerli kitap sayfaları arasında kaybolduğum bir yıl oldu. Edebiyatla kalabilmek ümidiyle…