Çaresizliğin doruğundaydı. Ne söyleyecek sözü vardı ne susmaya tahammülü... Haykırmak istiyordu, meydan okumak istiyordu. Yüreği bedenine sığmıyordu, bir kaç kelime mırıldandı:
"Kula kul olmamak gerek."
Renklerimi ak direnişiyle rüzgâra salıyorum,
Yağmura veriyorum sevaplarımı
Veriyorum bedenimi toprağa,
Ardımda kaç kundak bırakıyorum
Ve kaç ak sütüne doyulmamış anneyi..
Sanmayın bu suskunluğum çaresizliğimdendir Çığlığımın rengidir
Artık aramayın beni renkli günlerde
Yırtık gülüşleri düşlemiyorum
Kundaklardan koku gönderiyorum
Annelere..
Gece karanlığında beslenen
Aşkları istemiyorum
Bir türkü söylüyorum içinde gözyaşı olmayan
Bir türkü daha takılıyor dilime
Duvarları yalayan
Yazıyorum şafaklarda kimsesiz çocukları
Açlık kokan kaldırımlar da çıplak ayaklar..