SUNUŞ
Malûm olduğu üzere, ülkemizde son yıllarda yetkili ağızların yanında bazı çevreler çok bilinçli ve maksatlı olarak mozaik edebiyatından, dolayısıyla "etnik unsurlardan” bahseder oldular. Bunlara göre, Anadolu bir mozaiktir ve bu bir kültür zenginliğidir. Bunun sonucu olarak her kafadan bir ses çıkmağa, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı ve hatta üniter yapısı tartışılmaya başlandı. Aslında bu tartışmaların maksadının Türkiye'nin lehinden çok, aleyhinde olduğu açıktır. Biraz tarihe meraklı olanlar Birinci Dünya Harbi'nde doğuda kimlerin Ruslarla işbirliği yaparak 3. Ordu'ya karşı savaştıklarını öğrendiğinde, Millî Mücadelenin, memleketimizin her yerinde kaç şehide ve gaziye mâl olduğunu incelediğinde bu vatanın kurucularının kimler olduğunu anlamakta güçlük çekmeyeceklerdir. Evet, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar Atatürk'ün dediği gibi Türkler'dir.
İşte, bu gibi akımların bir uzantısı bugün de maalesef Doğu Karadeniz bölgemizde "Pontusçuluk” faaliyeti şeklinde görülmektedir. "Pontusçuluk” faaliyeti, Millî Mücadele yıllarında da görülmüş, ama bu yıkıcı, ayrılıkçı faaliyet başta 47. Alay Komutanı, Giresunlu Osman Ağa ve 42. Alay Komutanı, Tirebolulu Hüseyin Avni Alparslan Bey'in önderliğinde, bölgenin yiğit evlatları tarafından Karadeniz'in karanlık sularına gömülmüştü. Zaten, bölgemizin yerli halkları olan Mosinoklar'ın, Driller'in, Tibarenler'in, Kohlar'ın Yunanlılar'la bir ilgisi olmadığı, bölgeye yine Turanî asıllı Kimmerler'in yerleştiği, Oğuzlar'ın Çepni boyunun yurt tuttuğu bilinmektedir.
Günümüzde Türkiye'nin üzerinde oynanan oyunlardan biri de yine Pontus meselesi olup, bu meselenin arkasında Yunanistan'ın bulunduğu görülmektedir. Bütün bu konulara açıklık getiren, "Pontusçuluk" faaliyetinde bulunanlara ve Mozaik edebiyatı yapanlara en şiddetli tokadı Hüseyin Mümtaz vuruyor. Ve tartışmalara son noktayı bu kitapla koyuyor. Elinizdeki bu çalışma, Karadeniz bölgesindeki yıkıcı faaliyetlere karşı milletimizi uyanık tutmayı hedeflemektedir.
Başta, bu eseri bizlere ve ilimi âlemine kazandıran Hüseyin Mümtaz'a, kitabı yayına hazırlayan Ayhan Yüksel'e, sayfa düzenini yapan Yücel Dağlı'ya teşekkür ederim.
Süleyman Sefer CİHAN
