Karanlığın Günü

Leyla Erbil
Karanlığın Günü´nde Erbil, kadercilikle Tanrıtanımazlık, baskı ile özgürlük, batıl inançla akılcılık arasında parçalanmış modern Türk insanının üzücü durumunu incelemektedir... Bu yapıt yaratıcı gücün biz zaferidir. - Talat Sait Halman- Karanlığın Günü´ndeki muhteşem portreler geçidi içinde benim en fazla dikkatimi çeken kişi Asiye oldu. Çünkü Erbil, Asiye kişiliğinde çok az bilinen dahası yeni tanımlanan ve belirlenen psikolojik bir bozukluğu sergiliyor. (...) Asiye Türk edebiyatında Trouette Semdromu gösteren benim bildiğim ilk ve tek roman kişisidir! - Güven Turan- Leyla Erbil, yazında kendi kendini aşma çabasında didinir dururken, hep uslübu olan bir yazardı ve sanatsaldı. Gazete uslübuyla yazmadı, salt toplumbilimsel olma yavanlığına düşmedi, okuyucuyu avlayacak temalar üretmedi. Piyasaya vurmadı kendini... - Demir Özlü- Karanlığın Günü´nde Leyla Erbil, bir aydın yazar olarak, annesinin bellek kaybından toplumun bellek kaybına geçişlerle amnezinin romanının kurgular. Kral Lear´den beri demansın edebiyatta yer aldığı belki de en önemli yapıttır Karanlığın Günü... Gerçek bir yaratıcının otobiyagrafik öğeleri içeren bu başyapıtı, tıp ve psikiyatri pratiğine çok önemli eleştirilerin de getirildiği edebiyatımızdaki nadir yapıtlarındandır. - Cem Mumcu-
Yazar:
Leyla Erbil
Leyla Erbil
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 35 dk.Sayfa Sayısı: 338Basım Tarihi: Ocak 2018İlk Yayın Tarihi: 1985Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9789754583502Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
338 syf.
·
Puan vermedi
• Leyla Erbil bu romanında, yaşanmışlıkların konularını gerçeklerini bulmak mümkün. Tüm tabuları yıkarak büyük bir başarı elde etmiş . • Bu roman, aynı zamanda içerisinde dikkate değer bir tarih tartışmasını barındırıyor. Türkiye toplumunun, pop tarih, resmî tarih ve sivil tarih mücadelesinin, gerilimlerinin ve ittifaklarının içerisinde yeni bir tarihselliği tecrübe ettiği 1980’lerin kültürel ikliminde Karanlığın Günü de bu alanla diyaloga giriyor. • İnsan, anasının karanlık karnından bile mücadele ile kurtulur. Kurtulur kurtulmaz karnını doyurma mücadelesine girer meme emerek… • Herkese keyifli okumalar!
Karanlığın Günü
Karanlığın GünüLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018257 okunma
Reklam
338 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"beklerim; kimse gelmez,,, kimse telefon etmez,,, kimse telefon etmez,,, kimse konuşmaz,,, ben de,,, ben düşlerim..." "eşiğe sindim: onurumu kandırmak için ancak geçmişi, şimdiyi, geleceği düşünebileceğimi,,, düşünceyle yücelebileceğimi, hükmümün ancak düşünceye geçeceğini anladım..." Nesli aydın bir kadın, döneminin bütün zorluklarına rağmen kalemine candan bağlı, kalemiyle var Nesli bu yüzden kılıç gibi kuşanmış kalemini, bizzat kendi elleriyle dövmüş bu kılıcı, sönmez bir ateşi soluğuyla harlamış, kendi kuşağında ve zihninde hapsolmuş bir annenin evladı, arayışı süren bir adamın eşi, kırılma noktasını bekleyen genç bir kızın ve yuvadan çoktan uçmuş bir oğlun annesi. Kim bu Nesli? Nasıl bir aydın? Nasıl bir kuşağın ferdi? Neyi değiştirebilir? Daha kendi kaderini tayin ederken bin bir parçaya ayrılmış bir toplumda ülkesini ve akıbetini muasır olabilmesi için hayaller ve gerçekleri birbirine kırdıran bir neslin sorgusunda her şeye rağmen kör bir umutla dört elden sarılışı görüyoruz. Çok sevdiğim ve okurken kendimi kaybettiğim nadir eserlerden biri oldu Karanlığın Günü, ne yazık baskısı yok, İş Bankası Kültür Yayınları yavaş yavaş tekrar baskılarını yapıyor Leyla Erbil'in eserlerinin, umarım Karanlığın Günü hemen basılır. Herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Karanlığın Günü
Karanlığın GünüLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018257 okunma
338 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Her Daim Karanlık
Bir darbeler ve darbe teşebbüsleri ülkesi olan Türkiye'yi en çok sarsan ve dönüştüren(olumsuz manada) darbe hiç kuşkusuz 12 Eylül darbesidir. Kramp'ın "Lan N'oldu" şarkısında da söylediği üzere "derken bir sabah erken/birbirimizin yüzüne bakamaz olduk bu ne" kıvamına dönüştürdü bu darbe Türkiye'yi. İşte o yıllarda yani darbe sonrasında "biz nerede yanlış yaptık, peki bundan sonra ne olacak" sorularıyla kalakaldı Türkiye solu ve entelektüelleri. Bu ruh hali o dönemin her türlü sanatsal ürününe de yansıdı haliyle. 12 Eylül faşizmiyle ezilmiş olmanın yenilgi ruhu ve karamsarlığı hakimdir bu dönem eserlerine. Leyla Erbil'in Karanlığın Günü romanı da böyle bir dönemin üretimi. Erbil, kendinin de içinde bulunduğu o yazar/çizer takımının, solcuların acıklı ve tükenmiş halini anlatır romanında. Zaman zaman eleştiri tonu artsa da sırtını sıvazlamayı, henüz hâlâ sıcak olan yarayı tımar etmeyi de ihmal etmemeye çalışır yazar. İlk 15-20 sayfasında ısınamadığım bu romanı sonra sonra bayağı severek okudum. Erbil'in ustalıklı dili kitabı sevme nedenim oldu. Ama Erbil'in tuhaf anlatım denemeleri de yok değildi kitapta. Yenik aydınlarımızın hikâyesi ve anlatıcının akıl hastanesindeki annesinin hikâyesi kol kola, birbirinden rol çalmadan güzel güzel ilerlerken bir bakıyoruz yazarımız tümüyle bilinçakışından ibaret ve iki hikâyeye de oturmayan bir bölüm serpiştirivermiş araya. Anlatımın sınırlarını zorlayan bu "postmodern eziyetlere" rağmen kitabı sevdiğimi söyleyebilirim.
Karanlığın Günü
Karanlığın GünüLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018257 okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.