Her Şey Su ile Başladı, Helen Keller'in otobiyografisidir.
Helen Keller ise henüz 19 aylık iken geçirmiş olduğu bir rahatsızlık nedeniyle görme, işitme ve duyma yetisini kaybetmiş biridir. Helen çok kötü günler geçirdi. Kendisi de çevresindekiler gibi anlaşmak istiyordu fakat bunun mümkün olmadığını fark ettikçe krizler geçirdi. Diğer insanların farklı yolla iletişim kurduğunu annesinin dudaklarına dokunarak anlamıştı. Kendisi de tekrarlıyor fakat ses çıkaramıyordu ve defalarca kriz geçiyordu. 5 yaşına geldiğinde kendini fark etti.
Bu özel insanların hayatına çoğunlukla öğretmenler dokunmaktadır ve hayatları tamamen değişmektedir. Eserde de çoğunlukla bu anlatılmaktadır. Helen, altı yaşında iken bir öğretmen ile tanışır ve artık her şey daha da kolaylaşmaya başlamıştır. Ve kendisi de bunu şu şekilde dile getirmiştir:
"Hiç kalın bir sisin içinde bulundunuz mu? Hani beyaz karanlık her yeri kaplamıştır ve endişe dolu büyük gemi kıyıya doğru sesle yolunu bulmaya çalışır ve siz kalbiniz çarparak bir şeyler olmasını beklersiniz. Eğitimime başlamadan önce ben o gemiye benziyordum. Ne pusulam ne de beni yönlendiren bir ses vardı, limanın ne kadar yakın olduğunu bilmeme imkan yoktu. Ruhum, 'Işık! Bana ışık verin!' diye haykırıyordu.
Yetersizliklerine rağmen hiçbir zaman yılmamıştır. Sizin de tahmin edeceğiniz gibi hayatı bizlerden çok daha fazla zorluklar ile doludur. Ve hayat mücadelesini ele alır.