İlk Joseph Conrad deneyimin bu kadar garip olacağını tahmin etmezdim. "Karanlığın Yüreği" bir hocamın tavsiyesi ile almış olduğum ama daha okumadan bir çok kötü yorumuna da maruz kaldığım bir kitap oldu. Kitabı okumadan önce araya bi çok kitap koydum, düşündüm ki bir ihtimal kitaplığımda durursa ve sürekli gözüme çarparsa kitaba olan merak duygum artabilirdi. Kitabı ilk okumaya başladığım da bi oturuşta yarısına gelmiştim nasıl bu kadar sürükleyici bir kitap oldu anlamadım. Çünkü ana karakter Marlow'un gemideki mürettebatına hikayesini bilinç akışını ve yoğun betimlemeler kullanarak anlatmaya başlıyor.
Marlow yıllar önce denizci olmaya karar verir ve daha sonra başına gelmiş olayları yıllar sonra başka bir mürettebata anlatışını okuyoruz. Sanmayın ki kitap bir macera romanı. Evet bir macera bir yolculuk ortada var fakat kitap sadece bize bunları anlatmıyor.
Bize karanlığın yüreğini de anlatıyor.
Karanlığın Yüreği insanın içindeki o çirkinliği, iğrençliği de anlatmakta. Klasikleşmiş kurgu romanlarının dışına çıkmak ve farklı bit kitap deneyimi yaşamak isteyenlere kitabı tavsiye ederim. Kitapla ve saygı ile kalın :)