Karanlık Limanlara Seyahat sözleri ve alıntılarını, Karanlık Limanlara Seyahat kitap alıntılarını, Karanlık Limanlara Seyahat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Dev Kalamar!’ diye bağırdı Bay Waitling elini ağzına götürerek. Korkmuşa benzemiyordu. Fakat hayretten nefes nefese kalmıştı.
Ve yaratık ismini duymuş gibi yeniden yükselip denizin sessizliğinde çınlamaya benzer bir ses çıkardı. Yüzlerce metre uzunluğunda olmalıydı; sütümsü bir rengi, denizin içine yılanlar gibi uzanan kolları vardı.
Hayır, bir yüzü yoktu. Yaşayan görkemli bir yaratıktı. Mucizelerin gerçekleşmesini bekliyordu.
‘Onu gören çok az denizci limana geri dönebilmiştir derler...’ diye mırıldandı Bay Waitling.”
“Denizdeki girdap, batan şeylerin
Yeniden yukarı çıkmasını sağladığı gibi
Yukarıdakileri de batırır.
Ne olursa olsun, sonunda bunu
Büyük bir susuzluk takip eder.”
“Fakat hakikat, üzücü hakikat Connor’ın aslında hiçbir zaman ebeveynlerinin sesini duymamış olduğuydu.Ve bu hakikat sayesinde, terk edildiği için kendini kötü ve suçlu hissetmemesi gerektiğini biliyordu.”
“Fakat sonradan zamanın geçmesi ile birlikte dünya geri çekildi ve onu tanıyabileceklerini düşünerek kendilerini aldatan efendileri aldanışlarını yitirdiler. Onlardan bilgelik alanlar ise hikâyeler anlatmak için yolculuğa çıkma arzularını kaybettiler. Hâlâ kaybolmak isteyenler için özgür pek az rota var, ki bu her keşfin gerçek özüdür. Yolculuk tamamlanan yolun kendisidir, yarısı değil. Ve işte benim işim bunlarla; yolun ortasında sınır çizgisinde duranlarla. Öğretilerime başlamadan evvel size anlatmam gerekenler ve bugünden evvel huzuruma gelip beni dinleyenlerle. Şimdi kendinizden bahsedin bakalım. Acele edin çünkü günbatımının ölümsüz kuralları vardır. Işık başka hiçbir şeyin başaramayacağı şeyler çizer. Konuşun lütfen, aradığınız yerden bahsedin. Bana kısaca neler bildiğinizi anlatın. Orası bir ateş ülkesi mi, yoksa ateşi çoktan sönmüş mü...’ Bunları söylerken ocaktaki alevler hareketlendi. ‘Yoksa bir su ülkesi mi, taşkın mı, yoksa kuru mu...’ O konuşurken pirinç kâsedeki esanslı sıvı bir yusufçuğun kanatları gibi titreşti. ‘Söyleyin bana, orasının ismi hep anlatanın dilinin ucunda mı kalıyor, maddeye bürünmüyor, şekle girmiyor mu...’ Tolomea makarna yapmak için hazırlanmış unların arasında elini dolaştırdı. ‘Yoksa bir toprak ülkesi mi, güneş tarafından kurutulmuş? Gölgeli geçitlerin, tünellerin ve dağların olduğu...’ Çömlekçi çarkı yavaşça dönmeye başladı.”
“Murray, Connor, Shane ve Profesör Galippi’yle birlikte denizde yaşadıkları maceranın ne kadar heyecan verici olduğunu düşünmeden düşünüyordu; bu, kitapların insanlara verdiği en büyük gizemlerden biri olmalıydı.”
“Hayali yerlerde hep böyle olur. Oralar sadece hayalini kuran kişinin arzusu sayesinde vardır. Ve arzu, orayı yarattığı gibi değiştirilebilir ve hatta yok edilebilir de... Hayali yerler yer değiştirirler, büyürler ve küçülürler. Arzunun değişmesiyle onlardan geriye sadece orayı ötekilere bağlayan yollar kalır... Koku, rüzgâr, ışık, ısı, toz, hareket... Hayali yerler arasındaki yollar bu şeylerden yapılmıştır... ve kısa bir süreliğine bile olsa onların hayal gücünü durdurmak kolay değildir.”