Karanlıkta

İnka Parei

Karanlıkta Gönderileri

Karanlıkta kitaplarını, Karanlıkta sözleri ve alıntılarını, Karanlıkta yazarlarını, Karanlıkta yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan bu yeryüzüne geliyordu, yaşıyordu, ama zamanın nasıl geçip gittiğini hissetmiyordu ve sonunda yaşam bitiyordu ve hiçbir şeyi kavramadığınızı kabullenmek zorunda kalıyordunuz, en basit şeyleri bile kavramadığınızı...
120 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitabın hemen başında evin karanlığında yatağa mahkûm olmuş, ölmekte olan yaşlı bir adamın bizi beklediğini görüyoruz. Yalnız buradaki karanlık sadece mekânsal olarak değil aynı zamanda adamın zihni de karanlık. Kitabın sonuna kadar bir türlü çözemediğimiz (en azından benim) bir travma söz konusu. Acı mı çekiyor, Alzheimer hastası mı, bir tür akıl
Karanlıkta
Karanlıktaİnka Parei · Can Yayınları · 20089 okunma
Reklam
İnsan bu yeryüzüne geliyordu, yaşıyordu, ama zamanın nasıl geçip gittiğini hissetmiyordu ve sonunda yaşam bitiyordu ve hiçbir şeyi kavramadığınızı kabullenmek zorunda kalıyordunuz, en basit şeyleri bile kavramadığınızı...
Sayfa 111 - Can Yayınları
"...Biz üç boyutlu dünyada çok boyutlu eğrilerde hareket ediyoruz, bunu normal karşılıyoruz..."
Sayfa 93 - Can Yayınları
"Garip, yüzlerinde kendisine ilgi çekici gelen hiçbir şey bulunmayan, net bir biçimde hatırlanmaya değmeyen ne kadar çok insan vardı. Yoksa bunun nedeni, aniden zihninin merkezine yerleşen o insanın hatlarını hatırlamak için kendini şiddetle zorlaması, bu hatlardaki ayrıntıların artık bir yüz şeklini oluşturmaya yanaşmayıp elinden kayıp gidecekleri kadar zorlaması mıydı?"
Sayfa 82 - Can Yayınları
"...iki cümlenin sürekli yerini birbirine bırakarak içinde yükseldiklerini hissetti, birbiriyle karıştırılamayan iki farklı renk gibiydiler ya da birbirini dışlayan ışık durumları gibi, o anlardan biri, onu kurtarmalıyım..."
Sayfa 78 - CanYayınları
Reklam
"Karanlığın ne olduğunu anlamaya çalıştı, ne kadar amansız ve mutlaktı... İnsan böyle bir karanlığın ancak çok küçük parçalarını aydınlatabiliryordu, güneşin karşısında tüm ışık kaynakları gülünç kalıyordu. Çok güçlü lambaların bile sınırlı bir ışığı vardı..."
Sayfa 46 - Can Yayınları
"İnsan sabahın erken saatlerinde, kıpırtısız nesnelerin arasında, insansız şehri oluşturan bütün o labirentin içinde uyanırdı ve rüzgârın, ışığın ve nemin hiçbir anlam taşımadan bunların üstünü örttüğünü bilirdi."
Sayfa 21 - Can Yayınları/Can Sanat Yayınları
"Elleri, bedeniyle çalışan bir insanın kırışmış elleriydi, oysa hiçbir zaman gerçekten ağır bir iş yapmamıştı, postacıydı."
Sayfa 10 - Can Sanat Yayınları
"Hiçbir zaman büyük bir şeye sahip olmamıştı, bir arabaya bile. Elbette şimdi eline eskisinden daha çok para geçiyordu, ama bu gelirler onun için fazla bir şey ifade etmiyordu..."
Sayfa 9 - Can Sanat Yayınları