Tek istediğim de oydu, hiçbir zaman benim olmaması gerekende. Ama bunların hiçbir önemi yoktu. Önemli olan tek şey, onun da beni, benim onu istediğim kadar istiyor olmasıydı.
Dibe vurduğumun farkındaydım. Güçlü bir akıntı beni dibe doğru çekiyordu. Güzel bir karanlığın derinliklerine doğru çekiliyordum. Ve kendimi o karanlığın içinde kaybetmekten memnundum.