Hani "Ne oldum dememeli insan, ne olacağım demeli" diye bir laf var ya; kitap o kadar güzel anlatıyor ki bunu... Zengin bir iş adamının vurdumduymaz, bencil, anca para yemeyi bilen ailesi adamın ölümüyle ellerindeki herşeyi kaybedip sıfırdan başlamak zorunda kalıyorlar. Babalarının vasiyetinde bahsettiği defineyi bulmak için ara-bul adındaki oyunu oynayarak yaptıkları yolculuk aynı zamanda kendi çocukluklarına ve içlerine yaptıkları bir yolculuk haline geliyor. Eski bir karavanla düştükleri yollarda babalarının bambaşka bir yüzünü keşfederken, asıl benliklerine de yolculuk ediyorlar. Anadolu insanının o samimiyetini, ülkemizin cennet köşelerini, parayı ve parasızlığı, dostluğu, aileyi o kadar güzel harmanlayan bir hikaye olmuş ki, ben çok sevdim. Herkese keyifli okumalar dilerim.