Bu kitabı 3, 4 sene önce bir kere daha okumuştum. ama insan biraz daha büyüyünce kitaptaki bazı şeyleri daha iyi anlıyor.
Momo gibi çocuk kitaplarının bize öğreteceği çoook şey var.
Bu kitapta üvey annenin Ulduz'a yaptıklarını normal hayatta yaşayan çocukların olduğunu bilmek çok canımı acıtıyor. Çocuklar çok güzel yanan bir ışık ama büyükler, büyük oldukları için onları anlamadıkları için sürekli o ışığı söndürüyorlar.
Kara balık hikayesinde ise en çok öğrendiğim şey sürü psikolojisine bağlı kalmadan, merakınız peşinden gitmek oldu. Şimdiki hayatımız da bile farklı bir düşünce tarzına olduğun zaman bir yargılama oluyor ve o istediğin şeyin saçma olduğunu seni ikna etmeye çalışıyorlar.
Sürüden ayrılanı kurt kapmaz. Sürüden ayrılan kendini bulur, kendini keşfeder..
Her an ölümle yüz yüze kalabilirim. Ama yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmem gerekmez. Bir gün ister istemez ölümle karşılaşacağım; bu önemli değil. Önemli olan benim yaşamımın veya ölümümün başkalarının yaşamını nasıl etkileyeceği.
Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşamak da mümkün mü?