Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti

Osman Ata Ataç

Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti Sözleri ve Alıntıları

Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti sözleri ve alıntılarını, Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti kitap alıntılarını, Karmaşa ve Bir Düzen: Türkiye Cumhuriyeti en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Tarih bilmek bir şey, tarih bilincine sahip olmak bambaşka bir şeydir,”
(...)Osman Turancılık fikrinin Osmanlı’yı nasıl kurtaracağını bir türlü anlamış değildi. Zeki Bey ise kendisine yapılan gruba katılma davetine ne cevap vereceği konusunda kararsızdı.(...)
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
“(...)Üçü de şu veya bu şekilde bir savaş kazanmış. Bolivar İspanyolları kovmuş. Sun Yat-sen binlerce yıllık bir imparator saltanatına son vermiş. Atatürk bir kurtuluş savaşı kazandırmış. Üçü de ülkelerinde cumhuriyet istiyorlar ama bunlardan sadece biri başarabilmiş.(...)”
“(...)Bağımsızlık Bildirgesi’nin dört ana özelliği var. Birincisi, insanların eşit doğduğunu söylüyor. İkincisi, insanların bazı geri alınamayacak yaşam, özgürlük ve mutluluğu aramak gibi hakları olduğunu ileri sürüyor. Üçüncüsü, insanların despot hükümetleri devirmesinin de bir hak olduğunu söylüyor ve dördüncüsü, İngiliz İmparatorluğu’ndan şikayet ediyor.“
“(...)Üniter devletler tek merkezden yönetilen, ülkenin her tarafında aynı hukuk kurallarının geçerli olduğu devletlerdir. Devlette, devletin ülke, millet ve egemenlik unsurları tektir. Yani anayasa, bayrak, milli marş, başkent, yasama, yürütme ve yargı organları bir tanedir. Türkiye üniter bir cumhuriyet olarak kurulmuştur.”
Zeki Bey, “Peki Turancılık ve Türkçülük aynı şey değil herhalde. Bir Turan fikri olmaksızın Türkçülük yapılamaz mı?” diyerek bir anlamda konuyu başka bir yere taşıdı. “Bu tutarsız olur efendim,” diyerek cevapladı Şefik Bey. “Türkçülük fikrinin altında Orta Asya’dan Balkanlar’a uzanan bir kültürün varlığı yatmaktadır.(...)”
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
İmparatorluk parçalanıyordu. Balkan halklarına sizi Ruslara bırakmayız denmiş ama anlaşılan bundan çok da etkilenmeyen halklar Osmanlı’ya saldırmışlar, sonuçta Ruslardan çok onlarla dövüşülmüş ve ölünmüştü.
Sayfa 223Kitabı okudu
Şefik Bey, “Zaten okuma yazma bilen Osmanlı oranı yüzde beş on arasıdır. Osmanlı’ya iki yüz elli senede çoğu gayrimüslimlere ait ve dışarıda basılanlar dahil olmak üzere topu topu otuz bin kitap girmiştir. Zaten ülkeye gayrimüslimlere ait olmayan matbaa gireli ancak yüz elli sene oldu. Çinceye ve Orta Asya dillerine vakıf kaç ilim adamımız var! İçeride yayın yok. Dışarıdaki yayınları takip edecek dil bilen adam yok. Bırakınız Türkçülüğü herhangi bir konuda nasıl, nerede araştırma yapacaksınız? Onun için fikirlerin yabancılardan gelmesi tabiidir,”
Sayfa 150Kitabı okudu
“Kahveleriniz nasıl olsun efendim?” Mangal ateşinde kahve yapanların kâbusu, büyücek bir grupta herkesin sadeden çok şekerliye değişen varyasyonda kahve istemesiydi. Melek dört kişinin birinin sade, öbürünün az şekerli, üçüncünün orta ve dördüncünün çok şekerli kahve istemesi halinde sonuncu kahve pişene kadar birinci kahvenin soğuyacağını biliyordu. Soğumuş kahve ikramı ise affedilebilir bir şey değildi. Herkes sade deyince Melek’in yüzündeki mutlu ifadeyi bir tek Zeki Bey bu şekilde doğru yorumlayabildi.
Sayfa 139Kitabı okudu
“Fikrin neden ortaya atıldığı da bizce önemli değildir. Turancılık fikrine destek veren yerli ve yabancıların Siyonist ve Mason olmaları da bir şeyi değiştirmez. Onların destekleri bizim amaçlarımıza ters düşmeyen kendi amaçlarına hizmet ediyorsa da bizim için bir mahzuru yoktur,” diyerek de ortaya bir laf attı. Osman sormaya çekindiği bir konuyu Şefik Bey’in açmasına memnun olmuştu. Zeki Bey bu konularda fazla bir şey bilmiyordu. İçgüdüsel bir şekilde Siyonizm ve masonluk denilince ilk geliyordu. Osman, “Haklısınız,” dedi.(...)
Sayfa 151Kitabı okudu
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.