Nasıl anlatsam bilemiyorum. Kitabı sabaha karşı bitirmeme rağmen yorumu yazamadım. Zweig kalemine esir olduğum üstatlardan biri, hepimiz gibi, herkes gibi. Karmaşık duygular, Zweig’in uzun öykülerinden biri olmakla birlikte okunması Tolstoy’a nazaran gerçekten zor :) Ayrıca konusu... Konusu biraz sıkıntılı. Ya da ben bu tinsel durumları derinlik olarak değerlendirme yetisine ciddi manada sahip değilim. Özellikle bu tür içeriklerde. Anlatamıyorum :) Okumayı düşünenlere haksızlık olmasın.
.
Bu sebeple tüy gibi olan 100 sayfalık kitap elime her aldığımda ağırlaştı. Kitapta bir öğrencinin (Roland), İngiliz filolojisi dersinin hocasına duyduğu hayranlığı, bağlılığı, ilgiyi ve bu duyguların yol açtığı girdabı okuyoruz. Yazar, iç hesaplaşmalar, korkular, kabullenmeler, bağlılık, sahiplenme gibi duygulara yer veriyor. Aynı zamanda Profesörün gün döngüsü değişimlerini, tutarsız davranışlarını ve çift kişiliğini okuyoruz. Yazarın serpiştirdiği bu gizemi kovalayarak, Profesörün bu tuhaf davranışsal durumunu çözümleyebilmek için kitabı sonuna kadar okudum. Kitabın özünü oluşturan bu ‘sır’ oldukça sarsıcı ve şaşırtıcı bir finalle açığa çıkıyor.
.
Nesiller boyu tarihsel tınısı sürecek olan Zweig, yine kitaplığımın en özel köşesinde, kendi külliyatına ek olarak yerini alıyor. Sonuç olarak, ‘kendimce’ eser için rahatlıkla şunu söyleyebilirim, “yükte hafif, pahada ağır.”