Nilüferler niçin suya eğilir
Ve niçin kavruk otlar gibi tutuşur
O ilk sevdalar , söyleyin bana ey kitaplar.
Bana söyleyin
Kim var aramızda biraz ölmeden
Bir türkü tutturmuş giden.
Ya kırmızı şapkalı gelincik,
Senin için göz açıp kapayıncaya yiter
Şu bahar, hemen ölüm gelir
Yükselince sular.
Söyleyin bana ey kitaplar
Var mı kederin atlasında
Tarçın kokulu bir şehir
İnmemiş olsun damlarına
Göz yaşından yıldız böcekleri
Ve tarçın kokulu bir aşk
Hiç ölmeyen.
gece de homurtuyla
kederli bir tren gibi geçer,
benimse
çiğnenmiş
zakkum yüklemiş
yorgun kalbimden
aşk da acı da
her şey
ama her şey geçer
kör bir güvercinin
türküsü bile.
tortusu kalır.