Edebiyatımızın toplumcu yazarlarından İlhan Tarus'un kaleminden okuduğum ilk kitap: Kasabanın Ruhu
Yaklaşık 200 sayfalık romanda kalabalık bir kişi kadrosu bulunuyor, Sekili kasabasında yaşananlar aktarılıyor. Toplumun hemen her kesiminden olan kişilerin olaylara yaklaşımı ahlak ve namus kavramlarına bakış açıları irdeleniyor.
Roman, manifaturacı Güdük Ahmet cinayeti ile başlıyor, akabinde kasabada arka arkaya ortaya çıkan sahipsiz çocuklar ve bunlara yardım elini uzatan, onlara yuva bulmaya çalışan, bunun için Kasabalı ikna etmeye çalışan Doktor Namık, kasabalının aklını başından alan Sarı Kız, Tüccar Kerim, onun kızı Ayşe, Sabri, Hilmi Bey gibi kalabalık bir kişi kadrosu üzerinden Sekili kasabasının yaşantısını aktarıyor. Özellikle küçük yerlerde dedikodunun ne gibi sonuçlara yol açacağını çarpıcı bir şekilde anlatıyor.
Dönemin yaşantısı kadar yörenin söyleyiş özelliklerine de romanda rastlıyoruz.
Keyifli bir kitaptı, okumanızı öneririm.