Kaşağı Gönderileri

Kaşağı kitaplarını, Kaşağı sözleri ve alıntılarını, Kaşağı yazarlarını, Kaşağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Avrupalıların önceden önem vermediği, hatta bazı normal bulduğu hareketleri ansızın aklına geliyordu. İlk defa Fransa’yı hatırladı. Daima değere, insanlığa hizmet ettiğini haykıran bu millet, yüz senedir Afrika’yı kana boyuyor, çölün silahsız, saf, masum, insan canlısı, ahlaklı ve asil evlatlarını mitralyözlerle öldürüyor, huzurlu şehirleri, sakin yuvaları seri ateşli toplarla yıkıyor, hiçbir suçu olmayan koca bir milleti esir yapıyor; vatanlarını, mallarını, çalıyor; ırzlarını, hayatlarını, ruhlarını zapt ediyordu.
Bu gaddar Avrupa’nın alanı ancak on milyon kilometrekareydi. Oysa Afrika’daki Fransız sömürgesi on milyon üç yüz bin kilometre! İnsanlığa Fransızlardan daha çok hizmet etme fikrinde bulunan İngilizlerin yalnız Afrika’daki sömürgesi on milyon kilometrekareden azdı. Bir vakitler, genel barıştan en çok bahsedildiği zaman, meşrutiyete, hatta cumhuriyete sahip ve mükemmel idareli, küçük, fakat namuslu bir hükümetceğizin üzerine aç ve kudurmuş bir hayvan gibi atılmış, onu çatır çatır paralayarak yutmuştu. Zavallı Transval’in yalnız bir günahı vardı: Zenginliği, altın madenlerinin bol bulunması! “Ah, iyiliğe hizmet eden Avrupalılar!.” diye söyleniyordu.
Reklam
Şimdi beklenilmeyen, ümit ve hayal edimeyen bir dakikada Trablus’a saldırıyor, elli senedir süren “Afrika’yı Latinleştirmek” faciasının son perdesini açıyor veya kapatıyordu. Bu nasıl bir insanlıktı? Bu iyiliğin, vahşilikten, barbarlıktan, yamyamlıktan ne farkı vardı? Silahsız Afrika’yı tamamıyla zapt eden bu yırtıcı, insafsız, müthiş Avrupalılar Asya’yı da paylaşıyor, bu tecavüzlerine soğukkanlılıkla: “Doğu Meselesi! “diyorlardı.
Korkma sen türksün türkler hiçbir zaman hiçbir yerde hiçbir yerden korkmazlar.
Çocukluk
Ah, on beş sene önceki çocukluk ve şimdiki ben… Tatsız, sevinçsiz, sevgisiz, aşksız ve heyecansız, her şeysiz, boş bir hiçten daha boş geçen yorgunluk dolu soğuk hayat… Şimdi karmakarışık amaçlarla, hırslarla, gerçekte değersiz olan ulaşılması uzak arzularla; kısacası, sersemliğin bir özeti olan nedensiz ve dayanılmaz kararsızlıklarla yaralanan ruhum, kalbim ve iç dünyam… Şimdi sanki henüz bu gece görülmüş bir rüya gibi, daha on beş saniye önce görülmüş bir rüya gibi verdiği mutluluk unutulamayan ve aslında gürültülü ve hüsran verici bir rüya olan bu fani hayat içinde kötü olmayan tek şey çocukluk ve anıları… Şimdi düşünüyorum da hayatta bu zavallı ve şefkatsiz geçmişten oluşan, garip bir boşluktan başka bir şey olmayan bu hayal içinde ne vurdumduymazlık, ne gizli bir hız var!..
Kadınları kahkahalarla güldürmek. İşte benim dünyada en zevk aldığım, en sevdiğim şey! Kadın, sakin dururken sönmüş bir lamba gibidir. Gülzelliği gülerken tutuşur.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.