Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mısır Meselesi 1831-1841 / I.Kısım

Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı

Şinasi Altundağ

Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı Sözleri ve Alıntıları

Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı sözleri ve alıntılarını, Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı kitap alıntılarını, Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mehmet Ali, ilk askerî muvaffakiyeti Mart 1807'de İskenderiye'yi zapt etmiş olan İngilizlere karşı kazandı. Osmanlı Devleti her ne kadar İngiltere'ye karşı harp ilan etmiş ise de İngilizler aleyhine en ufak bir tedbir almaktan bile acizdi. Mısır sahilleri Ingiliz donanması tarafından abluka edilmiş, Boğazlar Rus donanmasıyla He tutulmuştu. Zaten bu sırada patlayan Rus harbi, Osmanlı Devleti'ni Mısır'a en ufak bir yardım bile yapmayacak bir duruma sokmuştu. Fakat Mehmet Ali kuv- vetini istinat ettireceği ordusunu kurmuştu bile; Mehmet Ali büyük bir cesaretle İngilizleri karşıladı, düşmanı Reşid'te, (Rashid) Nisan ayında kati bir mağlubiyete uğrattı. Mısır, Mehmet Ali'nin mukavemeti ve enerjisi sayesinde kurtulmuştu. Mehmet Ali'nin bu muvaffakiyeti üzerine İstanbul'da neredeyse bir rehine gibi tutulmakta olan İbrahim Bey(1) Defterdar olarak Mısır'a gönderildi. Babıâli'nin Mehmet Ali'ye karşı olan itimadı fevkalade büyümüştü. Bunun neticesi olarak Mısır'ın o ana kadar donanma tarafindan idare edilen sahil kısmı da Mehmet Ali'ye terk edildi. 1- Mehmed Ali Paşa'nın oğlu (Manevî oğlu) İbrahim Paşa
Sayfa 5
Mehmet Ali, Kölemenlerin ve Vahhabilerin yok edilmesinde, Yunan isyanı'nın söndürülmesinde büyük hizmetler ifa etti. Fakat nihayet kendisi Osmanlı İmparatorluğu'nun bir valisi, aldığı emirleri yapmakla mükellef bir memuru idi. Mehmet Ali aldığı emirleri muvaffakiyetle başarmış olabilir, fakat bu başarılar hiçbir zaman ona Suriye'yi de elde etmek için bir hak vermiş olamaz. İmparatorluğun en ziyade yardıma muhtaç olduğu bu devirde yapılan her hizmete mükafat olarak memleketin bir parçasının verilmesi icap edeydi II. Mahmud birkaç sene içinde İstanbul'u da terk etmek mecburiyetinde kalırdı.
Sayfa 35
Reklam
Çok zayıf bir durumda bulunan Osmanlı Devleti harp etmemeliydi. Bu da doğru, fakat Mehmet Ali'nin metbuunun emri hilafina Suriye'yi zapt ve kuzeye doğru ilerlemesi harbi zaruri kılmıştı...Mahmud Sadaret mevkine her bakımdan muasırlarından üstün Mehmet Ali'yi getirecekti, getirmediği için büyük bir hata etti. Bu doğrudur. Fakat bu ayrı bir meseledir ve yukarıdaki mesele ile karıştırılmamalıdır.
Sayfa 34
Mehmet Ali ile sulhan anlaşmak ümitleri tamamen boşa çıktıktan ve Mehmet Ali Suriye'de bir hükümdarın ülkesinde yaptığı idari teşkilatı yapmaya başladıktan sonra Babıâli, Rakka Valisi Mehmet Paşa'yı Halep Kaymakamı tayin etmiş ve Maden, Kayseri, Konya, Sivas, Maraş, Adana vesaire hakimlerine, Halep'te Mehmet Paşa kumandası altında toplanmaları için emir göndermişti. Aynı zamanda Arabistan seraskeri tayin edilen Mehmet Paşa'ya büyük salahiyetler vermişti.
Sayfa 33
Şark meselesini şu şekilde özetleyebiliriz: Şark meselesi, Osmanlı, Rusya ve Avrupa devletlerinin, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ve yıkılmaması hususundaki münasebet ve mücadelesidir...
Sayfa 23 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Napolyon'un 1798 seferi, Osmanlı Devleti ile Fransa arasında bir mücadele şeklinde kalmamış bir müddet sonra Avrupa siyasetinin sıklet merkezi İngiltere ve Rusya'nın da ihtilafa karışmaları üzerine Akdeniz'e ve Mısır'a intikal etmiştir...
Sayfa 3 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Reklam
Mehmet Ali bu seferi (Vahhabî Seferi) başlangıçta oğlu Tosun'un kumandasında hazırlamıştı. Bir müddet için ordusunun büyük bir kısmından mahrum olacak olan Mehmet Ali Kölemenlerden tamamıyla kurtulmak için ordusunun hareket edeceği gün bütün Kölemenleri kaleye davet etti (1 Mart 1811) ve büyük bir vahşetle hepsini öldürttü.
Sayfa 6
Rusya haddizatında Osmanlı Devleti'nin bir derece daha zayıf düşmesini isterdi. Çünkü Rusya'nın emelleri zayıf bir Türkiye'de daha kolaylıkla kabili tahakkuk idiler, fakat İbrahim Paşa'nın Anadolu'nun içlerine doğru ilerlemesi aksine olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun kuvvetlenmesini mucip olabilirdi. Dikkat edilecek olursa Mehmet Ali'nin zaferleriyle tehlikeye düşen Osmanlı memleketi değil Osmanlı hanedanı idi. Osmanlı İmparatorluğu'nun başına haris ve Avrupa medeniyetini ve tekniğini kabul ve iyi bir surette tatbik eden bir hanedanın geçmesi Rusya'nın öteden beri güttüğü emellerine büyük bir engel olabilir ve o ana kadar bilhassa Edirne Muahedesi ile elde edilen, Rus muvaffakiyetlerini ve imtiyazlarını yok edebilirdi. Bundan dolayı Rusya her ne pahasına olursa olsun II. Mahmud'un sukutuna mani olmak ve Osmanlı İmparatorluğu'nu o zayıf vaziyetinde bırakmak zaruretinde idi. İşte Mısır meselesi esnasında bu noktainazar Rus siyasetinin temelini teşkil etti
Sayfa 70
Napolyo'nun takip ettiği yolu takiben ilerleyen ordu, 26 Kasım Cumartesi günü Akka'ya vardı ve 27 Kasım'da muhasaraya başlandı". Akka'nın muhasarasının uzun süreceği aşikardı. Napolyon'a muvaffakiyetle dayanan bu kale eskisine nazaran çok daha iyi bir şekilde tahkim edilmiş ve silahlandırılmıştı. Akka'nın muhafızları adeden az, takriben 6000 seçme askerden müteşekkil olmakla beraber, Avrupalı zabit ve mühendisler tarafından idare edilmekte idi. Mamafih Mehmet Ali'nin vaziyeti de Napolyon'a nazaran çok daha lehte idi. Mehmet Ali'nin ordusu ağır muhasara topları ile teçhiz edildiği gibi Mısır donanması da muhasaraya iştirak edebilmişti. Fazla olarak Mehmet Ali'nin kendisine Napolyon'a olduğu gibi düşman nazarıyla bakan bir yerde değil kendisini bir kurtarıcı nazarıyla karşılayan bir ülkede harp ediyordu. Filistin ve Güney Suriye şehirlerini dostane bir surette eline geçiren Mısır ordusu, kara tarikiyle (yoluyla) de Mısırla irtibatını iyi bir şekilde temin etmiş demekti.
Sayfa 30
Napolyon Mısır'a yalnız bir müstevli (istila eden) sıfatıyla gelmemişti. Mısır'da gayeleri büyüktü, halkın maneviyatına ve ananelerine nüfuz ederek onları bu suretle içten cezbetmek istemişti. Napolyon Mısır'a beraberinde büyük bir kütüphane getirmiş ve yanına birçok âlim almıştı. Napolyon Mısır'da iki okul açtı, Décade Egyptienne (Mısır haftası) ve Le courier d'Egypte (Mısır postası) adı altında iki gazete tesis etti, bir tiyatro, bir ilmi kurum, bir kütüphane ve bir matbaa açtırdı. Ayrıca rasathaneler ve kimya laboratuvarları vücude getirdi. Al-Matbatü-lehliyye adını alan bu ilk matbaa Fransızların Mısır'ı tahliyesiyle beraber faaliyetten kalktı ise de, Napolyon'un Mısır Seferi dolayısıyla Mısır'a gelen Mehmet Ali Paşa kısa bir müddet sonra, 1821'de bunun enkazı üzerine hâlen Arap âleminin en büyük matbaası olan Bulak Matbaasını kurdu. Bu matbaada tabedilen ve büyük bir yekun tutan eserlerden başka, 1828'de bir de al-Vakai ul-Misriyye (Vekayi-i Mısriyye) adı altında Arap âleminin ilk gazetesi neşredilmeye başlandı.
Sayfa 1
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.