Mısır Meselesi 1831-1841 / I.Kısım

Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı

Şinasi Altundağ

Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı Posts

You can find Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı books, Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı quotes and quotes, Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı authors, Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı reviews and reviews on 1000Kitap.
Çar 1833 Şubat ayı ortalarında Avusturya elçisi ile yaptığı bir muhaverede, Osmanlı Devleti'ne vadettiği yardımı kasdederek fikirlerini hülaseten şu suretle anlatmıştı: "Bu benim için büyük bir fedakarlıktır. Bu hal gerek din gerek siyaset bakımından tuttuğumuz yola aykırıdır. Fakat ben bu ölüyü diriltmek kudretini haiz değilim. Osmanlı Devleti artık ölmüştür. Biz belki önümüzdeki buhranı durdurabileceğiz, fakat bu köhne vücudun hayatı artık uzayamaz. Bu vücut her tarafından çözülmeye ve çürümeye başlamıştır. Er geç parçalanacaktır. İmparator Franz ve ben bu hususta anlaşmalıyız. Osmanlı Devleti'nin yıkılması ile alınması icap eden tedbirler hakkında ilk defa uğraşılmıyor...
Sayfa 125
I. Nikola (1825-1855), Mısır meselesinin bilhassa bu birinci safhasında daima başrolü oynamayı düşündü; gerek varis gerek hami ne olursa olsun başta gelmek istedi. Çar Nikola Avusturya'nın Petersburg elçisi bulunan Graf Ficquelmont a Mısır meselesini kast ederek "halen mücadele mevzu olan mesele herkesten ziyade bizi ilgilendirir, bu hususta kimseyi önümüze geçirmemek zorundayız" demişti. 123
Reklam
Prokesch-Osten, Prens Metternich'e 16 Mayıs 1833 tarihinde yazdığı bu hususu ilgilendiren bir tahririnde şöyle demektedir. "Bir Arap İmparatorluğu kurmak mefkuresinin yaşamakta olduğunu birçok deliller ispat etmektedir. Mehmet Ali gibi yapıcı bir zekanın yanında, büyük emeller besleyen ve yüksek bir enerjiye sahip bulunan oğlu ve halefini görüyorum; İbrahim bu asrın çocuğudur, asri bir surette talim ve terbiye görmüştür. Bu vaziyet İbrahim'i dinin ahkâmına uyarak Sultana itaate mecbur kalmaktan kurtaracaktır. Bir tarafta Bâbıâli'nin za'fi ve perişan hâli önümde dururken, diğer tarafta kuvvetli, iyi bir surette ve modern vasıtalarla talim ve terbiye görmüş bir Arap ordusu ve kuvvetli bir donanma görüyorum. Bunlara fazla olarak uykusundan uyanan Arap âleminin düşüncesini de ilave edebiliriz. Mehmet Ali bu Arap ülkelerinde büyük bir şöhret ve şerefe nail olmuştur."
Sayfa 107
İbrahim Paşa hakkında - ilginç -
Hakikaten İbrahim Paşa başlangıçtan beri siyaset itibarıyla Mehmet Ali'den ayrılıyor, Arap unsurunu daha fazla himaye ediyor ve hakimiyetini bu unsura istinat ettirmek istiyordu. Arap milletinin içinde büyümesi, tahsilini Mısır'da görmesi İbrahim Paşa'nın bu husustaki kanaatları üzerine büyük tesirler yapmış olduğu tabiidir.
Sayfa 107
Rusya haddizatında Osmanlı Devleti'nin bir derece daha zayıf düşmesini isterdi. Çünkü Rusya'nın emelleri zayıf bir Türkiye'de daha kolaylıkla kabili tahakkuk idiler, fakat İbrahim Paşa'nın Anadolu'nun içlerine doğru ilerlemesi aksine olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun kuvvetlenmesini mucip olabilirdi. Dikkat edilecek olursa Mehmet Ali'nin zaferleriyle tehlikeye düşen Osmanlı memleketi değil Osmanlı hanedanı idi. Osmanlı İmparatorluğu'nun başına haris ve Avrupa medeniyetini ve tekniğini kabul ve iyi bir surette tatbik eden bir hanedanın geçmesi Rusya'nın öteden beri güttüğü emellerine büyük bir engel olabilir ve o ana kadar bilhassa Edirne Muahedesi ile elde edilen, Rus muvaffakiyetlerini ve imtiyazlarını yok edebilirdi. Bundan dolayı Rusya her ne pahasına olursa olsun II. Mahmud'un sukutuna mani olmak ve Osmanlı İmparatorluğu'nu o zayıf vaziyetinde bırakmak zaruretinde idi. İşte Mısır meselesi esnasında bu noktainazar Rus siyasetinin temelini teşkil etti
Sayfa 70
Mehmet Ali'nin ordusuna dur emri vermesi her ne kadar Murawieff 'in ısrarı üzerine gibi görünüyorsa da bunun hakiki sebebi Rus Generalinin tehdidi ve ısrarı olmayıp bilakis Mehmet Ali Paşa'nın arzusunun tamamıyla yerine gelmiş, yani Halil Paşa'nın Mısır'a anlaşmak üzere gönderileceğini haber almış olmasıdır.
Sayfa 69
Reklam
Mehmet Ali Osmanlı saltanatını yıkarak Osmanlı İmparatorluğu'nu kamilen idaresi altına alamayacağını, böyle bir hadisenin bütün Avrupa devletlerini silahlı olarak kendi karşısına çıkaracağını anlamıştı. Bu sırada İbrahim Paşa'nın gayesi Tunus'tan Bağdat'a kadar Arapça konuşan ülkeleri ve milletleri müstakil olarak Mısır'ın idaresi altında toplamak, Mehmet Ali'ninki ise daha mutedildi ve Mısır Kölemen Imparatorluğunu ihya ve Filistin ve Suriye'den başka Anadolu'nun güney kapılarını da elde etmeyi istihdaf ediyordu
Sayfa 69
II. Mahmud Rus ve Fransız tesirleri arasında bir iki gün bocaladıktan sonra kaybedecek vakit olmadığından Rus teklifini kabul etmiş ise de ertesi gün bunun tehlikesini düşünerek sözünü geri almıştı. Fakat ocak ayı başında Londra'dan gelen haberler maddi bir yardımın temin edilemediğini bildirdiğinden, II. Mahmud bunun neticesi olarak devlet ricalini, 3 Ocak'ta, Harbiye Nezaretinde bizzat hazır bulunduğu bir içtimaya (toplantıya) davet etti. II. Mahmud, bu içtimada hazır bulunanlara vaziyetin çok tehlikeli olduğunu izah ederek bu azgın asiye karşı ne gibi bir vasıta kullanılacağını sordu. Bu hususta elde artık hiçbir şey kalmadığından meclis susmuştu. Bunun üzerine II. Mahmud elde mevcut az kuvvetin başına geçerek vatanı müdafaaya gideceğini bildirdi. Nihayet mecliste bulunanlar Mahmud'dan Rus Çarının yardım teklifinin kabul edilmesini rica ettiler. İşte Hünkâr İskelesi Muahedesi ile neticelenen Rus yardım teklifi bu şartlar içinde kabul edilmişti.
Sayfa 67
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.