Yakınları ve aileleri için “biricik” olan kimselerin ortadan yok olmasından sonra yaşanılanları tarihsel perspektifleri içinde, detaylı biçimde ele alan Edkins savaş, politik şiddet, soykırım ya da doğal felaketler sonucu kaybolan insanların aranması faaliyeti esnasında “idarenin” insanları nasıl nesneleştirdiğini gösteriyor; adli teşhis süreci, kayıp yakınlarının tutumu, yas tutma hallerine değinerek “namevcut olma hali”nin politik terimlere tahvil edildiğinde ne anlam ifade edebileceğini araştırıyor.