Bizi ormandan çıkaracağına o kadar emindi. Başarısız olmak bir seçenek olamazdı. Yani şunu söylemeye çalışıyorum: Dönüş yolunu bulacaktır. Bunu biliyorum.
"Clary?" Jace başını yana eğip kızın yüzünü inceledi. "Sen... Sen beni hala seviyorsun, değil mi?"
"Ben Jace Lightwood'u seviyorum," dedi Clary. "Senin kim olduğunu bilmiyorum."
"Sana aşık oldum," dedi Jace. "Çünkü tanıdığım en cesur insanlardan birisin. Bu durumda, sırf seni seviyorum diye senden cesur olmamanı nasıl isteyebilirim?"
"Bana bir hikaye anlatır mısın?"
Simon gözlerini kırpıştırdı. "Nasıl bir hikaye?"
"İyi adamların kazanıp kötü adamların kaybettiği bir şey işte. Kötü adamların öldükten sonra bir daha dirilmedikleri bir hikaye."
"Ama Valentine, Jace'e aşkın bir zaaf olduğunu söylemiş," dedi Clary. "Aşkın insanı mahvettiğini söylemiş."
"Senden nefret eden biri için hayatının yarısını harcasaydın, onu bir türlü unutamasaydın sen de böyle düşünmez miydin?