This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
"He was maturing. Twenty seven, twenty eight, twenty nine. "He had reached the age where the future no longer looked rosy, but stood before him with a threatening reality."
Modern hayatın yarattığı bir boşluk, yalnızlık, terkedilmişlik hissi..
Bir intihar olayı, bir mektup, uyku hapları..
İşte bunları vaadediyordu gelecek...
Zaman geçtikçe paraya --tapmanın bir din konumuna yükseltildiğini anladı. Belki de tek gerçek din --gerçekten hissedilen tek din-- olarak bu kalmıştı bize. Eskiden Tanrı neyse, şimdi para oydu. İyi ve kötü artık anlam taşımıyordu, yalnızca başarı ve başarısızlık söz konusuydu...
"Gelirin belli seviyenin altına düşünce zihinsel ölüm, ruhsal çöküntü kaçınılmaz oluyordu. İnanç, umut, para... Yalnızca azizler üçüncüsü olmadan ilk ikisine sahip olabilirdi."