Hz. Peygamber (s.a) efendimizin Buhari'de Ebu Hureyre'den rivayet edilen hadislerinde de müjdeledikleri gibi:" Allah'ın gölgesinden başka gölge olmayan bir günde Allah, yedi kişiyi kendi gölgesinde gölgelendirir.
-Adil imam,
-Rabbinin ibadetinde yetişen bir genç,
-Kalbi mescitlerde takılı olan bir adam,
-Birbirini Allah için seven, O'nun sevgisi üzere buluşup onunla ayrılan iki adam,
-Güzellik cazibesi olan bir kadın kendisini istediği halde:"Ben Allah'tan korkuyorum" deyip sakınan bir adam,
-Sadaka veren fakat solundakinin saşında verdiğinden haberi olmayacak derece bunu gizleyen bir adam,
-Yalnızlıkta Allah'ı zikreden ve gözleri dolup taşan bir adam..."
Denilmiştir ki “ karanlığa küfredeceğine bir mum yak.” Yine şöyle denilmiştir “ dünyanın bütün karanlıkları bir mumun aydınlığını yok edemez.” Bu yüzden insan bir cesaret ve şecaate eriştiğinde bulunduğu fesat ve zülumatın içinde kendine sormalıdır: “ Beni bu karanlıklardan kurtarması ve ıslah olmam için kaç mum yanmıştır?”
İnsan hevasına uyup da şeytana tabi olunca, artık aşırılık onun hayatının doğal haline dönüşür. Göğsünde darlık, çokluğunda azlık, bedeninde hastalık, gecesinde uzunluk, iyiliklerinde azlık, amelinde noksanlık, günahında rahatlık, cefasında pervasızlık sürüp gider. Böylesinin dostluğu dünya ve ahiret vebalidir. Kötülerin dostluğuna giden adımların, kötülüklerin aşağı katlarına indirdiğini düşünmeliyiz. O dostluğun fazla olsa bile malı, parlak olsa bile ilmi, bol bol olsa bile vakti, güçlü bir aşiret olsa bile yakınlığı, çok yüksek olsa bile makamı, yaygın olsa bile şöhreti fayda sağlamaz.