Kitaplara bayılıyordum. Siyah İnci, Küçük Kadınlar, Heidi... Hepsini de çok seviyordum çünkü beni bahçe duvarlarının diğer tarafına götürüyorlar, dünyayı gezdiriyorlardı.
"Bir yandan da, aramızda dillendiremediğimiz bir aşk vardı. Göz göze geldiğimizde, ellerimiz birbirine dokunduğunda anlıyorduk bunu. İkimiz de sevgimizden emindik."
"Anlaştık!" diye haykırdım. "Dediklerinizi yapacağım!"
Ve işte o sırada, size yemin ederim ki, üzerinde oturduğum tepenin, derinlerden gelen bir kükreme ile titrediğini hissettim.
Bir kız ölmüş babasının ardından yas tutmalı biliyorum bunu yapmayı denedim de.
tabii ki üzgünüm ama İyi tanımadığım biri için yas tutmak zordur ve babam benim için bir yabancıdan farksız olmuştu hep.
Aslanının bozkırda yaşama şansı yüksek değildi belki ama en azından denemek için bir şansı vardı şimdi
hiçbir şey sirkin parmaklıklarından ve kırbacından daha kötü olamazdı
Evet ama onu bir sirke yollayamazsınız bunu yapamazsınız dedi Bertie
Onu parmaklıklar ardına koyacaklar oysa ben onu asla bırakmayacağıma söz vermiştim
onu zorla gösterileri çıkaracaklar
ona gülecekler
Ölmeyi tercih eder biliyorum
hangi hayvan etmez ki
Ona neden bir isim vermiyorsun diye sordu annesi bir gün.
ihtiyacı yok da ondan diye cevap verdi Bertie.
o bir aslan, insan değil.Aslanların isme ihtiyacı yoktur.