“Kelebek Bahçesi’ne hoş geldin.”
Devasa bir sera ve seranın içinde bir sürü çiçek ve ağaçla dolu bir bahçe düşünün.Bu bahçenin içinde aynı zamanda bir sürü kızın yaşadığını ve sırtlarında kelebek dövmeleri olduğunu düşünün.Onları tıpkı bir koleksiyoner gibi bu seraya hapseden ve sırtlarına kelebek dövmelerini işleyen, onlara yeni isimler takıp eski hayatlarını unutturan, onunla kalmaya zorlayan Bahçıvan lakaplı bir adam düşünün.
Bahçe keşfedildiğinde, kızların arasından kurtulan bir kişi sorgulanmak üzere alınır.Maya.FBI ajanı Victor ve Eddison Maya’yı sorgularlarken bu devasa bahçenin sırlarını, kızları, kelebek dövmesinin esrarını ve en önemlisi Bahçıvan’ın onlara neler yaptığını ve yaşattığını öğrenmeye çalışırlar.Maya başına gelenleri anlattıkça tüm sırlar açığa çıkıyor, hem FBI ajanları hem de biz okuyucular onun anlattıklarına kapılıyor ve yaşadıklarına ortak oluyoruz.
Yıllar önce okumuş ve hem sevmiş hem de nutkum tutulmuştu çünkü gerçekten size karmaşık duygular hissettiren bir kitap.Ah o Bahçıvan ve oğulları yok mu...4 serilik bir polisiye aslında ve her kitap farklı olayları anlatıyor ancak bizde sadece ilk kitap basılmış.Şunu da söylemeden geçemeyeceğim çok fazla yazım yanlışı vb. hatalar vardı, sinirim bozuldu bu duruma ama yine de okumayı bırakamadım.Keşke devam kitapları da çıksaymış çünkü yazar süper bir iş çıkarmış.Favorilerime girdi kendisi.
