Kelimeler Kavramlar
Hüsnü Aktaş (Yusuf Kerimoğlu)Sözler ve Alıntılar
Adalet, Allah'ın emrine uygun şekilde amel etmektir. Hukuk ise, hak kelimesinin çoğuludur ve lügat manası, batılın zıttıdır. Kanun mefhumu, İslami bir ıstılah değildir.
Sayfa 74 - İnkılâp yayınlarıKitabı okudu
ilahlık buğusu
Müşrikler puta taş olarak değil, içinde var olduğuna inandıkları ilahi güçten istifade için tapıyorlardı. Dolayısıyla la ilahe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur) demek, onlara ağır gelmiştir. Çünkü manevi güç sahibi olduğuna inandıkları putlarını, en az Allah'ı sevdikleri kadar seviyorlardı. Nitekim Kur'an'da, "bazı insanlar, Allah'tan başka ona şerikler (Ortaklar) koşarlar Ve Allah'ı sever gibi onları severler" hükmü beyan buyurulmuş ve müşriklerin durumu haber verilmiştir.
Sayfa 193 - İnkılâp yayınlarıKitabı okudu
Insanın kendi iradesi ve ameli sonucu kazanmadığı kavmi, dili ve rengi sebebiyle övünmesi cahilliğin verdiği bir gururdan ibarettir.
Sayfa 208 - İnkılâp yayınlarıKitabı okudu
Önemli
"Helal" ve "haram" hudutlarını, insanlardan herhangi bir zümrenin (bilginlerin, ruhban sınıfının veya işçi sınıfının) tayin etmesine rıza göstermek, onları "ilah" kabul etmektir ki, bu tevhid akidesini parçalar. Zira kelime-i tevhid "la ilahe (ilah yoktur)" diye başlar. ilahları inkar etmeden Allah'a iman etmek mümkün değildir.
Sayfa 218 - İnkılâp yayınlarıKitabı okudu
Farabi'ye göre iki türlü devlet vardır: Birincisi: mutlak siyasete, vahye dayanan devlet ( siyasetül fadıla). Ikincisi insanların heva ve heveslerine dayanan devlet (siyaset-ül cahiliye). Siyaset tabiatı gereği çeşitlidir. Bundan dolayı pek çok fiilin müşterek ismidir. Fadıl siyaset ile, cahil siyasetler arasında müştereklik yoktur. "Fdıl" İyi ya da "mutlak" siyaset tek, cahil siyasetlerin ise çok olduğu belirtilmiştir.
Sayfa 228 - İnkılâp yayınlarıKitabı okudu
Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi:
"Kanun bakımından dünya ikiye ayrılır dar-ûl islam ve dâr-ûl harp!... Dâr-ûl İslam'da İslam fıkıhı hayata hakimdir, bütün işler Allah'ın indirdiği hükümlere göre tanzim edilir. Orada müminler emniyet içerisindedirler ve hakim durumundadırlar. Dâr-ûl harpte ise İslam ahkamı açıktan reddolunur ve Müslümanlar güvenliklerini yitirirler. Türkiye'de kurulan demokratik laik Cumhuriyet Medeni kanunu kabul etmek suretiyle, İslam fıkhını yürürlükten kaldırmış ve diğer hususlarda da, Avrupa'dan getirilen kanunlarla hükmetmeye başlamıştır. Bu sebeple ikinci kısma dâr-ûl harbe dahil olmuştur."
Sayfa 112 - İnkılâp yayınlarıKitabı okudu
Gurur kelimesi gar kökünden gelir ve aldatma manasındadır. İnsan bazen kendi kendini de gurura kapılarak aldatır.
Sayfa 208 - İnkılâp yayınlarıKitabı okudu