Kelimelerin Kökenlerine Yolculuk

Mirza İnak

Kelimelerin Kökenlerine Yolculuk Posts

You can find Kelimelerin Kökenlerine Yolculuk books, Kelimelerin Kökenlerine Yolculuk quotes and quotes, Kelimelerin Kökenlerine Yolculuk authors, Kelimelerin Kökenlerine Yolculuk reviews and reviews on 1000Kitap.
Tezkere (ﺗﺬﻛﺮﻩ)
Günümüzde de çok kullanılan bu Arapça kelimenin aslı "tezkire"dir. Zamanla galat (yanlış, hatalı) olarak tezkere şekline dönmüştür. "Bir iş için izin, müsaade verildiğini bildiren veya bir hususu ispata yarayan resmi belge" anlamındadır. Mesela, "İzin tezkiresi", askerlikte "terhis tezkiresi", bir yerden bir yere geçerken "geçiş tezkiresi" gibi geçmişte ve günümüzde farklı kullanım sahaları vardır.
Sayfa 115 - SüedaKitabı okudu
Temcid Pilavı (تمجيد پلاوى)
"Temcid" ululama, yüceltme, övme anlamındadır. Osmanlıda uyuyan Müslüman halkı sahura kaldırmak için müezzinler Peygamber Efendimizi yücelten övgü dolu temcidler, ilahiler, salavatlar okurlardı. Bu nedenle sahur vakti bu güzel ilahilerin okunduğu zamanı ifade etmek için "temcid vakti" olarak da isimlendirilirdi. Zamanla uykudan sahur yemeği için kalkmaya "temcide kalkmak" denildi. Sahura kalkılır, sahur yemekleri yenir, bir sonraki günün orucu için hazırlıklar yapılırdı. İşte bu yemekte iftardan kalmış bir yemeği, pilavı ısıtıp tekrar, sofraya koyma hakkında "temcid pilavı" deyimi kullanılırdı. Bu deyim hala canlılığını muhafaza etmektedir. Bizler günümüzde tekrar tekrar söz konusu edilen, öne sürülen, içimizi bayacak kadar tekrar edilen şeyler hakkında bu deyimi kullanmaktayız.
Sayfa 109 - SüedaKitabı okudu
Reklam
Sehpa (سهپا)
Bu kelime Farsça iki kelimenin birleşmesinden oluşmaktadır. Eski zamanlarda sehpalar üç ayaklı idi. Farsça üç anlamındaki “se” (سه) kelimesiyle ayak anlamındaki “pa” (پا) kelimesinin bir araya gelmesiyle bu kelime doğmuş oldu.
Sayfa 97 - SüedaKitabı okudu
Sarhoş (سر خوش)
Bu kelime Farsça “ser” ve “hoş” kelimelerinin bir araya gelmesiyle vücut bulmuştur. Farsçada “ser” baş, kafa anlamındadır. “Hoş” ise günümüzde kullandığımız anlamdadır.
Sayfa 95 - SüedaKitabı okudu
Saatler Olsun (ساعتلر اولسون)
Osmanlı zamanında hamamda yıkandıktan sonra, berberde traş olduktan sonra insanlar birbirlerine “sıhhatler olsun” (صحتلر اولسون) diye hayır duada bulunurlardı. Zamanla bu ifade değişerek “saatler olsun” şekline döndü.
Sayfa 93 - SüedaKitabı okudu
Payitaht (پاى تخت)
Bu kelime birleşik bir kelimedir. “Pa” ve “taht” kelimelerinden oluşur. Padişahın tahtının ayağının bulunduğu şehri ifade eder. Mesela, İstanbul Osmanlı’nın payitahtıdır.
Sayfa 86 - SüedaKitabı okudu
Reklam
Kocaeli (قوجه ايلى)
Daha çok merkez ilçe ismi olan İzmit ismiyle tanınan bu şehrimiz, "Akça Koca'nın eliyle" fethedildiği için bu ismi almıştır.
Sayfa 64 - SüedaKitabı okudu
Mavi (ﻣﺎﻭﻯ)
Bu kelime Arapça kökenli bir kelimedir. (...) Aslı su manasına gelen "mâ" kelimesinden doğmuştur. "Suya ait olan, su renginde olan" mânânasına gelen "mâi" kelimesinden bozularak bugünkü şeklini almıştır.
Sayfa 71 - SüedaKitabı okudu
Kaynana (قائم آنا)
Kaim-i ana” gerçek annenin yerine geçen, gerçek anne gibi olan anlamlarına gelmektedir.
Sayfa 56 - SüedaKitabı okudu
“Kazan kaldırmak” deyimi
Yeniçeriler, yeniçeri ocağındaki yemek kazanını kaldırıp İstanbul’daki At Meydanı veya Et Meydanı’na götürüp herkese topluca isyan ettiklerini gösterirlerdi. Osmanlı’da yeniçerilerin kazanı bu şekilde kaldırmaları “isyan etmenin, başkaldırmanın” bir sembolü olmuştu.
Sayfa 58 - SüedaKitabı okudu
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.