Zaman yok olup gider
Sönmüş bir mum gibi,
Ve dağlar ile ormanlar
Doldurur vadesini, doldurur vadesini;
Ama ateş cevheri ruhların
Eski tatlı bozgunu,
Sen bir yere gidemezsin.
.
Bir insanın duyduğu ya da gördüğü şeyler yaşamın iplikleridir, ve onları belleğin örekesinden dikkatle çekebilirse, onların hakkını veren inanç giyitlerini dokuyacaktır. Diğerleri gibi ben de kendi giyitimi dokudum, onun içinde ısınmaya çalışacağım ve üzerime olmamazlık etmezse mutlu olacağım.
Umut ve Belleğin bir kız çocuğu vardır ve onun adı Sanat’tır, ve insanların giyitlerini savaş sancağı olarak çatallı dallara astığı umutsuz düzlüklerden uzakta kurmuştur yurtluğunu. Ey sevgili kızı Umut ve Belleğin, biraz benimle kal.
Hadi yürüyelim, masal anlatıcıları, yüreğin özlediği yem her neyse ona sarılalım ve korkmayalım. Her şey canlı, her şey gerçek ve yeryüzü ayaklarınızın altındaki yıkıntı sadece...
Külübelerde kotarılmış ve insanı, biraz olsun göğe yükseliyor olduğu hissini verecek kadar uzağa götüren söz ya da düşüncenin olmadığı hiçbir şarkı ya da öykü yoktur;
"..ama insan yaşlandıkça düşlerinin parlaklığından bir şeyler yitiriyoryor; yaşama iki elle tutunmaya başlıyor ve mahsule tohumdan daha fazla önem veriyor; büyük bir kayıp değildir belki de."